Ses tonundaki baskıyı hissediyordum. Sesi ruhumun derinliklerini anlamaya çalışıyor gibiydi. Ben sessizdim. Belki o da başka bir casusla çalışmak istemeyen bir çeşit ajandı. Almanlar böyledir.
Ankara'da sonbahar yılın en güzel mevsimiydi. Yazın acımasız, kavurucu, insanı felce uğratan sıcağı bitmişti. Gökyüzü koyu maviydi, hava ılımandı ve serin geceler bir harikaydı.
Tahran'da Churchill Stalin'e Türkiye'yi savaşa girmeye zorlamak için hiçbir çaba sarf edilmemesini söylemiş. Stalin'in cevabı: "Ben kayıtsız şartsız teşebbüste bulunmayı destekliyorum. Eğer gerekirse onları enselerinden tutup sürüklemeliyiz." olmuştu.
Ben bir Müslümanım ve büyük şehirlerden uzakta şu an hâlâ var olan eski Anadolu köylerinde yetişmiştim. Türk geleneklerine göre kadının görevi çalışmak ve sayısız çocuk doğurmaktı, böylece yaşamın önemli gayesi gerçekleşmiş olacaktı.