Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Austin Üzerine Bir İnceleme

Anlam Doğrulama ve Edimsellik

Atakan Altınörs

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Searle, Wittgenstein'ın II. dönemindeki "dil oyunları" kavramından hareket ederek, söz edimlerini bireylerin arasındaki uylaşım yoluyla kurallarını koydukları toplumsal ve kurumsal bir oyuna benzetmektedir.
Ali nesin'in B. Russell paradoksu yazısı okunabilir.
Diğer yandan Russell, matematikteki "küme" kavramının yol açtığı bir paradoksu çözmeye çalıştığı sırada, bu paradoksun temelinde dilsel ve mantıksal bir sorunun yattığını görerek araştırmalarını dil felsefesi alanına yönlendirir. Russell, bu tür paradoksların yalnızca incelediği matematiksel kavramlardan değil, genel olarak dilin doğasından kaynaklandığı sonucuna varmaktadır. Russell'ın bu konudaki çalışmalarında ortaya koyduğu problemler "Russell paradoksları" ve bunları çözmeye dönük görüşü "betimlemeler kuramı" olarak bilinmektedir.
Reklam
Matematik ve mantık çalışmalarının etkisiyle, Frege'nin fonksiyonlar teorisini model alan bir dil kuramı oluşturmaya yöneldiği görülmektedir. Frege, sözcüklerin bir tümce bağlamında yer almadıkça tam bir anlamlığa sahip olmadığını öne sürmekte ve sözcükleri, tümce-fonksiyonları içinde yer alan kavram-terimleri olarak ele almaktadır. Frege'ye göre anlamlılığın asıl taşıyıcısı dilsel ifadeler, kendi doğruluk değerlerine göndermede bulunan bildirimlerdir.
Çözümleyici geleneğin filozofları dil eleştirisi merkezli felsefe anlayışlarını, "metafizik" ya da "spekülatif" diye nitelendirdikleri geleneksel felsefedeki düşünceleri irdelemenin biricik yolu olarak sunmaktadır. Bu anlayış en özlü ifadesini Reichenbach'ın şu sözünde bulmaktadır:"Yalnışın eleştirisi, dilin eleştirisiyle başlar".
"Konuşucuyla dinleyicinin birbirini anlayabilmesi için, konuşucu anlaşılır bir ifade seçmelidir: Konuşucu, dinleyicinin onun bilgisinden pay alabilmesi için, doğru bir önermenin içeriğini aktarma niyetinde olmalıdır; konuşucu, dinleyicinin onun sözüne inanabilmesi (ona güvenebilmesi) için, niyetlerini düzgünce ifade etmelidir; nihayet, konuşucu, dinleyicinin bildirimi kabul edebilmesi ve dolayısıyla, konuşucu ve dinleyicinin kabul görmüş bir art alan ile ilgili bildirimde birbirleriyle uyuşabilmeleri için, varolan normlar ve değerler ışığında haklı olan bir bildirimi seçmelidir." ~Habermas
Sayfa 65 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Carnap ise Felsefe ve Mantıksal Sözdizim (philosophy and logical Syntax) isimli çalışmasında, "anlam" ın iki düzeyi olarak "bilişsel(cognitive)" ve "duygusal (emotional)" anlamı birbirinden ayırmaktadır. Metafizik ve şiirsel ifadelerin duygusal anlamlı olduğunu söyleyen Carnap, bu tür ifadelerin olgusal bir sav olmadığını ve bundan dolayı ne doğru ne de yanlış olduğunu belirtmektedir. Carnap'a göre onların bir şey dile getirdikleri yadsınamaz, fakat yine de bir imlemleri(meaning), bilişsel bir içerikleri yoktur.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.