Anlamın Buharlaşması Ve Kur'an

Dücane Cündioğlu

Anlamın Buharlaşması Ve Kur'an Quotes

You can find Anlamın Buharlaşması Ve Kur'an quotes, Anlamın Buharlaşması Ve Kur'an book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Edebi metin gibi cansız, ölü, âtıl bir şey dahi şahsiyetini bir bakıma okuyucuların ona sarf ettiği dikkatten, ona ayırdıkları düşünüşten (muhakemeden), bilimsel mesai ve temaşadan almaktadır... da işte bu imtiyaz Doğu'dan esirgenmiştir. Araplar'dan yahut İslâm'dan esirgenmiştir. Adeta bu ikisi (bütün akademisyenlerin gözünde ) Batılının bir bakışı altında donup kalmıştır... Edward Said
Bir metni anlamaya çalışan kişi, onun kendisine bir şey söylemesine hazırdır.
Sayfa 33 - KitabeviKitabı okudu
Reklam
unutma ki putperestler putlarını kabe’nin içinde saklıyorlardı. ey talib, sen hiç kabe’nin içine baktın mı? kendi kabe’nin içine?
Öznelci yorum biçiminin ilkeleri yoktur, fantazileri vardır, ama buna karşın hedefi, olması gereken değil, olmakta olandır; (birinci dereceden) delillere değil, (ikinci dereceden) karinelere dayanır; öğretici olmayı, ikna edici olmayı istemez, etkileyici olmakla yetinir ve insan zihninin ihtimaller karşısındaki tereddüdünden sonuna kadar istifade eder; sübutiyet-sükunet, açıklık-kesinlik onun en nefret ettiği kavramlardır, o daha çok değişim, gelişim, farklılık, zenginlik, vb. kavramları kullanmaktan hoşlanır; anlaşılmaz olmayı, kapalılığı bir zaaf olarak değil, bir derinlik olarak takdim eder, şairânedir çünkü. Karşıtlarını eleştirmek yerine, onları beğenmemeyi yeğler, bu nedenle de korkaktır, ürkektir, çekingendir, her zaman vazgeçmeye hazırdır, çünkü her zaman vazgeçmeye hazırdır, çünkü her zaman bir açık kapı bırakmıştır kendisine. Sir Philip Sidney'in şairler hakkında söylediği gibi, onlar hiçbir şey beyan etmezler ve bu nedenle hiçbir zaman yalan söylemezler. Hâsılı öznelcilik, karmaşaya giden bir yolun taşlarını döşemeyi vazife edinenlerin mesleğidir.
Sayfa 23
Reklam
Tesadüfen astronomi konusunda bir konferans dinleyen bir köylü, "gezegenlerin yörüngelerinin hesaplanabileceğini anlıyorum" demişti; "fakat Tanrı aşkına, onların isimlerini nasıl öğrendiler acaba?" Ona göre bu isimler bir anlaşma ve gelenek (nomos) ürünü değil, gök isimlerinin tabiatı ve özüydü (physis) Porzig, 1990: 1/13
Sayfa 73 - Kapı
Yunanlılar sözcüklerin kaynağına inip sözcüklerin asıl anlamını açığa çıkarmayı (etimoloji yapmayı), doğanın gerçeklerinden birini ortaya çıkarmanın en heyecan verici yöntemlerinden bir olarak kullandılar. Çünkü köke, kökene inmek, doğruya ve gerçeğe ulaşmanın en müessir yoluydu.
Sayfa 79
Sözün sahibinin ne söylemek istediğini bir kenara iterek sadece ne söylemişse onunla ilgilenmek, anlayan öznenin anlamı tayinde kendisini tek-yetkili olarak ilan etmesinden başka bir mânâ ifade etmez; zira ortada bir söylenen (metin) ve bir de söylenmek isteneni kaale almaksızın onu anlayabileceğini iddia eden muhatab bulunmaktadır. Oysa metnin ardında anlamı metne yükleyen, bir şey söylemek isteyen özne vardır ve bu nedenle anlam, sözün sahibin muradı dikkate alınmaksızın tayin edilemez, sadece çoğaltılır; bu takdirde ‘anlatılmak istenen’ (murad) kaybolur ve ortalığı ‘anlaşılmak istenen(ler)’ sarar. Bu yüzden deconstruction anlamlar doğururken, anlamlar içimde gerçek anlamı yok eder.
Sayfa 60
Hemen hemen bir asırlık çeviri tecrübesinin ciddi bir muhase- besi neticesinde artık anlaşılmış olmah ki vahy-i ilahi'nin çeşmesinden içmek için tek başına meal ve tefsirlere başvurmak çare değildir. Nev'i şahsına münhasır bir formda sunuldukları için basanlı olsalar bile - mealler yetersiz kalmakta, koca ciltlere baliğ olan tefsirlerin dili ise halka hitab etmemektedir. Halk heyecanla evine götürdüğü devâsa eserlerin içine girdiğinde, onca rivayet ve yorum karşısında ne yapacağını, hangisini ve niçin tercih edeceğini bilememektedir. Tefsir Usûlü kabilinden yazılan eserlere gelince, zaten sayılan birkaç taneyi aşmayan bu kitapların da hesabı verilmemiş bilgileri tekrarlamaktan öte bir işlev gördüğünü söylemek mümkün değildir.
Sayfa 5 - Kapı
223 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.