Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anlamlılık Üzerine

Şakir Kocabaş

Anlamlılık Üzerine Sözleri ve Alıntıları

Anlamlılık Üzerine sözleri ve alıntılarını, Anlamlılık Üzerine kitap alıntılarını, Anlamlılık Üzerine en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Şeyh Galib, derinlemesine bir lisan anlayışı ile, Kur'an'ın gerçek gücünün ortaya çıkmasının, onu gölgede bırakmak korkusuyla dü­şünmekten ve eser vermekten korkmak ve kaçınmakla değil, ancak ve ancak öğrenmenin, lisanın ve hayal gücünün sınırlarını zorla­ yan eserler ortaya koymakla mümkün olacağını apaçık bir şekilde ifade edebilen ender bir adamdır. "
Sayfa 36 - Cahiliye dönemi Ukaz Panayırına atıfla, güzel söze verilen öneme dair bir örnek..
" (...) son birkaç yüzyılın müslümanlarının, bazı teorik ifadeleri (idealist, materyalist ve pozitivistlerle birlikte) temel ve dini ifadele­re karşıt olarak görmeleri ve kabul etmeleri, onları dini ifadeleri (inançları) ile teorik ifadeler arasında tercih yapma, bunlardan biri­ni kabul ederken diğerini inkar etme durumuna getirmiştir. Bunun sonucu olarak da, bazıları İslam'ın temel ifadelerini inkar ederek materyalist veya pozitivist olmuş, bazıları da böyle bir hayali çeliş­kiden kurtulmak için bilimsel ve teorik araştırmalarda arka sıralar­da kalmayı tercih etmişlerdir. Halbuki müslümanlar bu ayırımı iyi yapabilmiş olsalardı, miladi yedinci ve on üçüncü yüzyıllar arasın­ da olduğu gibi, her kategorik plandaki gerçeklerin araştırılmasında belki bütün insanlığa önderlik etmeye devam edebileceklerdi. "
Sayfa 23 - Küre Yayınları
Reklam
Allah kaldıramayacağı bir taş yaratabilir mi? Böyle bir çelişki içeren sorunun mantıksal kapsamı, sıfır ve mantıksal yeri de boştur. Bu tip sorular mantıksal açıdan: iki artı ikinin hem dört olduğunu, hem de olmadığını ispat edebilir misiniz demeye benzer. Cevap aramaya kalkarsanız zorunlu bir mantıksal saçmalık içine düşersiniz.
Fikrin gölgeleri..
" Kavramların (terimlerin) genellikle tek başlarına bir anlam ifa­de etmediklerini söyleyebiliriz. Bunları kullandığımız lisana yerleş­tiren şey, bir olay veya olaylarla birlikte, deyim veya hüküm veya cümle halinde bağlantılı bir şekilde kullanılmasıdır. Kavramsal de­ğişme veya dönüşüm genellikle yavaş gelişen bir olgudur. "
Sayfa 66 - Küre Yayınları
Müslümanlar, belki 600 yıllık süreç içerisinde zihin tembelliğinden kurtulamadıkları, bu süre içerisinde mantık, matematik, felsefe, deneysel bilim alanlarında derinlemesine ve sürekli bir araştırma ve çalışma yapamadıkları için, sonunda idealistler, materyalistler ve pozitivistlerle aynı anlam anlayışını paylaşmak durumuna düşmüşlerdir.
- " (...) Din kelimesi "cahiliyet devri" Arapları arasında olduğu gibi, ilk devir Müslümanları arasında da, yol, hayat tarzı, insan hayatına belirli bir anlam veren inanç, düşünce ve davranışlar anlamlarında kullanılıyordu..."
Sayfa 64 - Küre Yayınları
Reklam
- " (...) Hayatınızın mânâsı hayat tarzınızdır! Yani hayatınızın anlamı, yaşama biçiminiz, dininizdir..."
Sayfa 132 - Küre Yayınları
" Hayatınızın manası yaşama biçiminizdir; yani hayatınızın anlamı, hayat tarzınız, dininizdir. "
Sayfa 132 - Küre Yayınları
- " (…) Günümüz insanının bilgisi, bilim adamı ve felsefecinin bilgi biriktirmekten başkaca bir görevi olmadığının sanılmasının sonucu olarak, adeta içine rastgele yığılmış kitaplardan ibaret bir kütüphaneyi andırıyor..."
Sayfa 135 - Küre Yayınları
- " (…) Eğer ben rüyâ görürken şuurlu değilsem, o hâlde rüyâyı kim görüyor?.."
Sayfa 69 - Küre Yayıncılık
Reklam
- " (…) Kendimden bahsettiğim zaman sanki iki hatta üç ayrı unsurdan yapılmışım gibi neden bazen “vücudum”, ”aklım” diyorum? “Ben”dediğim şey nedir?.."
Sayfa 69 - Küre Yayınları
Günümüzde kartezyen (Dekart sistemine ait) anlam kavramı üzerine kurulu kavramsal düzene sahip gerek pozitivist, gerek idealist, gerekse materyalizmin çeşitli mezheplerine mensup yazarlar ve bunların düşünce alanının etkisinden kendini kurtaramamış (S.Hüseyin Nasr) gibi bazı müslüman yazarların bu konudaki kitap ve makalelerini dikkatle okuduğunuz zaman, yazılarında sürekli olarak bilim, bilimsel teori ve bilimsel metot kavramlarına bir şahıs konumu vermekten kurtulamadıklarını görebiliriz.
Sayfa 9
- " (…) Bugün aklın tesirini yalnız fizikî bir biçimde görüyor olmamız, aklın beyinde geçen süreçlerin toplamı olduğunu göstermez..."
Sayfa 117 - Küre Yayınları
''Akıl-Beden Problemi'' başlıklı makalemiz 4 Mart 1984 tarihinde Londra Üniversitesi lmperial College'de verdiğimiz bir konferansın, ''John Searle'in Minds, Brains and Science'inin (özümüne Giriş''' başlıklı makalemiz ise 21 Eylül 1985 tarihinde Londra Üniversitesi Birkbeck College'de verdiğimiz bir konferansın Türkçeye çevrilmiş metni.
Matematikçiler teorem çözmekle meşgul. Matematik felsefesiyle ilgilenmiyorlar:)
Gerek Aristo'nun sistematize ettiği klasik biçimsel mantık, gerekse günümüzdeki modern mantık büyük ölçüde matematiksel mantıktır. (Modern mantığa birçok çağdaş mantıkçı tarafından neden "matematiksel mantık" denildiğini böylece anlamak mümkündür.)Mantığın matematikteki bu önemli işlevine rağmen, çok iyi bir matematikçi olmak için çok iyi bir mantıkçı olmak gerekmez. Büyük matematikçilerin çoğu, bu oyunun kurallarını oyun sırasında(yani matematik çalışmaları ve uygulamaları sırasında) öğrenirler. Ancak matematik felsefesi veya matematiğin temelleri konusunda ciddi çalışma yapmak isteyenlerin modern mantığı çok iyi bilmeleri gerekmektedir.
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.