Ash, 3 kardeşin en büyüğü. Babasını kaybettikten sonra ailesinin geçimini sağlayabilmek için 13 yaşında Hindistana gider. Ve başarılı bir ticaret adamı olarak geri döner. Ama almak istediği intikam vardır. Daha o küçükken, kız kardeşi için Parford dükünden yardım ister ama adam gülüp onu kovar. Onun ardından kız kardeşi ölür ve ailesi iyice sefalete sürüklenir. Ash de intikam yemini eder. Turner ve dük ailesi kavgalıdır aslında. Uzuuun yıllar öncesine dayanır.
Bir de Leydi Anna var tabi. Ash yüzünden annesi ile babasının evliliğinin gerçek olmadığı ortaya çıkar. Tabi o ve diğer iki erkek kardeşi tüm miras ve düklük hakkında söz sahibi olmayı yitirirler.
Konuyu daha fazla detaylandırmaya gerek yok aslında.
Ash gibi bir karakteri okumak acayip keyifliydi, Anna'nın kendini silik olmaktan kurtarıp, kendine güvenen, ayakları yere sağlam basan biri haline gelmesinde payı çok çook büyüktü.
Hele Ash'in erkek kardeşleri ile arası.. Ben erkek kardeşlerinin yaptıklarına ve ona karşı olan davranışlarına çok kızdım. Yani serinin diğer iki kitabında kendilerini affettirmeleri lazım Ash'e ve okuyucu olarak bana.
Yazarla yeni tanışmış olabilirim, ama kitabını okurken büyük keyif aldım. Dili sade ve akıcıydı. Yeni kitabı çıksa konusuna dahi bakmadan kesin alırım. Kesinlikle tavsiye ederim ;)
Son olarak aslında 5 verirdim ama bazı yerlerde Anna'ya kızdım çok ve erkek kardeşler de beni çıldırttı resmen.