Anne Baba Biz Suçluyuz
Ali ŞeriatiAnne Baba Biz Suçluyuz Sözleri ve Alıntıları
Anne Baba Biz Suçluyuz sözleri ve alıntılarını, Anne Baba Biz Suçluyuz kitap alıntılarını, Anne Baba Biz Suçluyuz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Sert
Okunmamak için var olan bir kitap! Kendisine inandığınız Kur'an, neye yarıyor? Onda ne var, bilmiyorum; sen kendin de içeriğini bilmiyorsun! Bu açıdan bakıldığında, ikimiz de aynı durumdayız. Benim bu kitapla bir işim olamaz; çünkü okunmak için olmayan bir kitabın, neye yaradığını bilmiyorum. Sen ise onu yüzüne, göğsüne sürüyor; bebeğinin kundağına, çocuğunun koluna ve hastanın yastı- ğına iliştiriyorsun. Benim gördüğüm kadarıyla senin için bu kitabın anlamı şudur: Evden çıkıp bir yere gittiğinde birkaç ayet okuyup kapının kilidine üflemek! Ben ise gelişmiş bir fenni kilit alırım, böylece üflemeye ihtiyaç kalmamış olur. Kapı üfleme sayesinde değil teknoloji sayesinde kilitlenmiş olur. Sen, güvenlik ve koruma için Kur'an'dan birkaç cümle okuyup etrafına üflersin, ondan bir bölüm yazıp ceketinin astarına iliştirirsin veya kendinin ve öküzünün boynuna asarsın! Oysa ben, gider aşı yaptırır veya doktora bir reçete yazdırırım; böylelikle senin "Kur'an'ına" ihtiyacım kalmamış olur!
Tevhid, Kur'an, ibadet, hac, adalet, imamet, velayet, Ali, Hüseyin, Şiîlik, ahiret, şefaat, kaza-kader, tevessül, mehdi... Bütün bu kavramları müphem hale getirdiler ve içlerini boşaltıp uyutucu unsurlarla doldurdular. Hatta sahip oldukları manaların tam tersi manalarla tarif ettiler
Evet, ben, düşüncenizi ve imanınızı saran ateşi size haber vermeye geldim. Şunu söylemek için geldim: Neden dininiz ve imanınızın temelleri sarsıntıya uğradı? Niçin onları korumanız bu kadar zorlaştı? Neden her an ve her yeni nesilde daha yalnız ve daha zayıf hale geliyorsunuz? Bu asrın düşünce ve özünün saldırıları karşısında geri çekiliyor ve kendinizi acz içinde hissediyorsunuz! Bu asrın ve neslin ıslahı için duadan başka bir çare de aklınıza gelmiyor.
İşte benim nefretim, ürkekliğim ve asabîliğim bundandır! Benim kaçışım, senin zor ve karmaşık dinindendir. Kıyafete, dış görünüşe, yemek yeme biçimine, tuvalet adabına bile karışan ve yüzlerce gereklilikler ve gereksizlikler, uygunluklar ve uygunsuzluklardan söz eden bir din.
Çünkü aydınlarımız, sadece kendilerini aydınlatıyorlar! Halk için aydınlığa kavuşturdukları hiçbir sorun yoktur, çünkü mevcut sorunlar konusunda kendilerini de aydınlatamıyorlar. Sözünü ettiğimiz bu aydınlar, inanç, gelenek, din, toplum, tarih ve kültür konularında tamamıyla avam gibi düşünmektedirler.
Yazıklar olsun size ki, hem kendinizden hem de namazınızdan habersizsiniz! Namazda gökteki Allah'a, iste ise yeryüzündeki putlara tabi oluyorsunuz! Hz. İbrahim (s) ve Hz. Muhammed [s] zamanındaki gibi basit, dilsiz ve aciz olmayan putlara!
Tüketicilik, insanın sürekli olarak kendi ömründen harcadığı taksitli bir hayat! Geçmişteki tüketimi karşılamak için daima geleceği satmak! Benden istenen ihtiyaçları temin etmek için geleceğimi ve ömrümü satmam! Mademki satın alma gücüm yok, mademki zorunlu olarak bazı şeylere muhtaç kılındım ve mademki param yoktur, öyleyse ömrümün kalan yıllarını satayım! İşte modern kölelik ve işte 'kölelerin özgürlüğü'!
Bu din, bize, öbür dünyada inci ve yakuttan köşklerimizin olması için, bu dünyada evsiz olmayı salık vermektedir!
Kur'an'ın "Size saldıranlara, siz de onların saldırdığı şekilde saldırın!" ayeti ile Incil'in "Sağ yanağına bir tokat attıklarında sol yanağını çevir, gömleğini istediklerinde sen ceketini ver!" ayetini karşılaştırdığımızda, Kur'an'ın erkekçe bir ahlak anlayışına, Incil'in ise kadınca bir ahlak anlayışına sahip olduğunu görürüz.
Özgür fakat kendisine sunulan dinden kaçan ve ondan ümidini kesen bir nesil...