You can find Anne Kız, Harikasın books, Anne Kız, Harikasın quotes and quotes, Anne Kız, Harikasın authors, Anne Kız, Harikasın reviews and reviews on 1000Kitap.
Birazdan kalkıp gardırobunda duran içi fotoğraf dolu çantayı alacak, eski fotoğraflara bakıp ağlayacak biliyorum. Çok mutlu olduğu zamanlarda öyle yapar çünkü, ağlar.
Çocuklar evden gittikten sonra salonun kalorifer peteğini kapatıp, kapısını çektiler, artık bu küçücük odada oturuyorlar. Bu ülkede çocuklar evden gittikten sonra yanmayan kaç kalorifer peteği vardır acaba?
Elif Türkölmez'in kalemi ile ilk tanışmam bu kitap oldu. Gerçekten çok beğendim. Hikayeleri kısacık ama etkileyiciydi. Her konuya değinmişti... Toplumsal baskılara, aile ilişkilerine,kadının toplumdaki yerine,geçen zamanın bıraktığı izlere,siyasal islamın yarattığı sözde dindarlara,parasızlığa ve hatta ırkçılığa...Ve bunları öyle bir yazmış ki tam kararında bırakabilmeyi başarmış. En sevdiklerim şekerli börek,bisiklet ve sinop mantısıydı.
Kitap 18 kısa öyküden oluşmaktadır. Ben kitabı sesli kitap formatında dinledim ve yazarın dilinin sadeliği ve konuların günlük yaşamın içinden olması kitabı sürükleyici bir hale getiriyor. Bazı hikayeler insanı üzse de yurdum insanın başına her gün geldiğinden artık alıştık sanırım, geçip gidiyor.
Selam
Elif Türkölmez’in ismini ilk Burcu Aykar’ın yönetmenliğini yaptığı ve Akbank kısa film festivali, Antalya Altın Portakal Film Festivallerinde yarışan ve her iki festivalden de birincilik ödülü alan kısa film ile tanımıştım. Ablam kısa filmi bu kitap içerisinde yer alan Ablam öyküsünden yola çıkılarak senaryosu yazılmış ve çekilmiş bir filmdir. (Çok da güzel bir filmdir denk gelirseniz eğer kaçırmadan izleyin derim)
Şimdi kitaba geçelim. Yazarın ilk kitabı ve kitap içerisinde barındırdığı 18 ufacık öyküden meydana geliyor. 75 sayfalık bu ufacık kitabın içerisinde yer alan her bir öykü son derece sade, duru bir dille son derece samimi, içerisinde otantik ögeler barındıran öyküler. Öyküleri okurken çokça Sait Faik Abasıyanık öykülerini düşündüm. Tarz olarak birbirlerinden oldukça farklı olan öyküler olsa da yazar Sait Faik gibi sıradan insanların görünmeyen, bilinmeyen belki de dinlenmeyen öykülerini anlatmayı tercih ediyor. Olabildiğince minimal öyküler bunlar. Öykülerdeki kişiler ya sizin kapı komşunuz ya da sokağınızdan yürüyerek geçen bir yaşlı amca, çocuk gibi hissediyorsunuz.
Zihninizi, kalbinizi dinlendirmek isterseniz ya da çok güzel öyküler okumak isterseniz bir günde bitebilen bu ufacık öykü kitabını alın, okuyun derim.