Altın rengi güneş ışığı uzun çizgiler halinde pencerelerden içeri vuruyor, ahşap parkelerde ve solmuş yatak örtüsünün üzerinde çapraz desenler oluşturuyordu.
Sanki bir ressam fırçasını turuncumsu pembe bir boyaya batırıp, manzaranın üzerine serpmiş, gökyüzünü, gün batımının yarı saydam sıcak renkleriyle bezeyip, pencerelere de ateş turuncusu sıçratmıştı.
Her şey Tanrı'nın dokuduğu halının bir parçasıdır derdi. Hayatla cebelleşirken bizim gördüğümüz dokumanın arka tarafıdır, birbirine girmiş karman çorman bir ip yumağı, ama Tanrı'nın gördüğü diğer taraf parlak muhteşem bir sanat eseridir.