Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Antonino Ferro - Afacan Bir Psikanalistin Düşünceleri

Luca Nicoli

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bana kalırsa en büyük risk, yorumlamanın ucunun kaçmasıdır, yani analistin bütün dünyayı,gerçekliği,geleceği yorumlayabileceğini sanmasıdır. Oysa yorumlayabileceği tek şey psikanalitik terapi sırasında meydana gelenlerdir.
Çok iyi
-Haydi düşman kazanalım: Bana bavuldan çıkarabileceğimiz üç şey söyleyin! -Kutsal kitap muamelesi gören Freud külliyatı. Bu metinler, günümüz klinik çalışmalarında kullanılmaya pek uygun değildir, yani klinik bir olguda Freud'un metinlerinden birini okumak size yol göstermeyecektir. Ancak Freud'u kullandığı yöntemleri görmek için okursanız iş değişir, Freud sürekli değişme cesareti gösteren biriydi. "Freud zaten her şeyi söyledi" diyerek ona büyük haksızlık ediyoruz. Dahiyane şeyler söylediği doğru ama bize miras bıraktığı ve halen canlı olan şey, onun yöntemidir; oysa düşlerin, bilinçdışının, cinselliğin önemi gibi son derece genel birkaçı hariç ileri sürdüğü neredeyse hiçbir kavram onun kuramlaştırdığı haliyle kalmamıştır. Günümüzde çoğumuz bilinçdışını artık Freud'un kuramlaştırdığı şekliyle ele almıyoruz, Freud'un söz ettiği cinsellik, bugün bizim bahsettiğimizden farklı. Dolayısıyla Freud külliyatını illa okumak için hiçbir neden göremiyorum, tabii zevk için, dedelerimizin zamanında yaşam nasılmış öğrenmek için okunabilir veya klinik olguların bazıları harikuladedir.
Sayfa 61 - YKY, Cogito, 1.Baskı, İstanbul, 2023.Kitabı okudu
Reklam
Bildiklerimizin yaydığı ışık kirliliğinden hepimiz kendimizi korumalıyız, çünkü o, bilinmeyen alanları görmemizi engeller, tıpkı geceleyin şehirlerin dört bir yanını saran ışıklar gibi. New York'a geceleyin uçakla iniş yaptığınızı düşünün örneğin, devasa ışık kümeleri her tarafı kaplar ve biz biliriz ki New York sakinleri bu ışıklar yüzünden gökyüzünü, yıldızları ve karanlığı göremez. Oysa yüzümüzü daha az aydınlatılmış bir alana çevirirsek geceye dair daha çok sey görebiliriz.
Sayfa 25 - YKY, Cogito, 1.Baskı, İstanbul, 2023.Kitabı okudu
uzanın şöyle derken aslında..
-Freud'un hastanın uzandığı divanın arkasında oturmayı seçmesinin nedeninin gün boyu izlenmeye tahammül edememesi olduğu söylenir. Yani belki divan analiste de kolaylık sağlıyor, ne dersiniz? -Hem de nasıl. Hastanın divanda olmasının, analistin en çok işine gelen şey olmasının ötesinde, en iyi işleyen yöntem olduğuna inanıyorum! Sizin de söylediğiniz gibi Freud gün boyu hastaları tarafından izlenmeye tahammül edemediği için divan fikrini ortaya atmıştır. Yüz yüze etkileşimi engelleyen divan, hastanın kendi zihni içinde gezinmesine fırsat verir, böylece düşünceler ve düşlemler su yüzüne çıkabilir. Aynısı analist için de geçerlidir, o da böylece gerçeklikten sıyrılarak özgürleşir ve düşlemlerden, çağrışımlardan, zihinsel sığınaklardan ve anlatılardan oluşan bir dünyaya daha rahat erişebilir. Analizde divan kullanmanın sonuçta olmazsa olmaz bir gereklilik olduğunu düşünmüyorum, analiz türlü türlü pozisyonlarda yürütülebilir. Ama hastanın neden özellikle belirli bir pozisyonda olmayı diğerine tercih ettiğini kendimize sormamız daima önem taşır. Örneğin ağır zihinsel rahatsızlıklardan mustarip hastalar için divana uzanmak çok zordur, çünkü uzandıkları zaman zihinleri gerçeklikten biraz fazla uzaklaşarak genellikle kendilerinin zorba olduğu âlemlere gider. Aklıma düşünde her an ona saldırmaya hazır vaziyette arkasında bekleyen bir aslan gören hastam geliyor.
Sayfa 46 - YKY, Cogito, 1.Baskı, İstanbul, 2023.Kitabı okudu
+1
Her şeyden önce geçiciliği aklımızdan hiç çıkarmamamız gerektiğine inanıyorum: Psikanaliz illa ilelebet devam edecek ya da illa herkes psikanalize gidecek diye bir kanun yok. Bana kalırsa yalnızca analize gitmek isteyenler ve yalnızca analizden sonraki gün, sonraki hafta vs. kendini daha iyi hissettiğini fark edenler analize gitmeli. Analizin bir noktadan sonra bir tür sabit randevu gibi olması gerektiğini düşünüyorum; kâğıt oynamak için pazartesi, çarşamba ve cuma günleri buluşan arkadaşlar gibi örneğin. Analiz güzel bir şey olmalı, eğlenceli olmalı, oyuna benzeyen bir şey olmalı. İnsanın zevk aldığı, enerjisini, zamanını ve parasını bu uğurda harcamaktan gocunma- yacağı bir şey olmalı, maça gitmek gibi. Futbolla ilgilenmediğin için Inter-Milan maçına gitmek istemezsen ne olur? Gitmemekte özgürsündür: Analiz zevkli olmalıdır, zorla yapılan bir şey değil.
Sayfa 36 - YKY, Cogito, 1.Baskı, İstanbul, 2023.Kitabı okudu
İki kişinin yansız bir şekilde bir arada bulunması düşüncesi beni gülümsetiyor, bu mümkün değildir.
Reklam
Her şeyden önce gökyüzü illa yukarıda mıdır, bir düşünmek lazım, çünkü gökyüzü aynı zamanda aşağıdadır da. Güney yarıküreye ilk gittiğimde orada gökyüzünün bizimkinden bütünüyle farklı olduğunu görünce nasıl afalladığımı çok net hatırlıyorum. Gözlerim Kutup Yıldızı'nı aramıştı ama karşıma Güney Haçı Takımyıldızı çıkmıştı. Sonra örneğin Yerküre'de bir delik açtığımızı ve bu delikten aşağı baktığımızı varsayalım (neyse ki psikanalizde her şeyi düşlemek mümkün), o zaman gökyüzü aşağıda olurdu. Şaka bir yana, her şey bizim bakış açımızla ilgili demek istiyorum.
Sayfa 26 - YKY, Cogito, 1.Baskı, İstanbul, 2023.Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.