Araba Sevdası Gönderileri

Araba Sevdası kitaplarını, Araba Sevdası sözleri ve alıntılarını, Araba Sevdası yazarlarını, Araba Sevdası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
264 syf.
·
Puan vermedi
Dürüstlük üzerine romantik bir eser
İbanez’i severim. Mahşerin dört atlası efsane bir kitaptı. “Araba sevdası” bana Peyami Safa’nın eserlerini hatırlattı. Dürüstlük ve tutumluluk üzerine kaleme alınmış bir melodram. İspanya’nın ruhunu çok güzel yansıtmış.
Araba Sevdası
Araba SevdasıVicente Blasco İbañez · Hattuşaş Yayıncılık · 014 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
Araba Sevdası, Recaizade Mahmud Ekrem tarafından yazılmış bir roman ve Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Roman, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde geçer ve İstanbul'da yaşayan zengin bir ailenin hayatını anlatır. Roman, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerindeki toplumsal değişimleri de ele alır. Romanın ana karakteri, İstanbul'da yaşayan zengin bir ailenin oğlu olan Celal. Celal, arabalara olan tutkusunu hiçbir şeyin önüne geçiremez ve arabalara olan sevgisi, onun hayatındaki en önemli şeydir. Ancak, Celal'in arabalara olan tutkusu, onun hayatındaki diğer ilişkileri etkiler ve onun hayatında birçok soruna neden olur. Roman, İstanbul'da yaşayan zengin ailelerin hayatını anlatır ve bu ailelerin yaşadığı ayrıcalıklı hayatlar, toplumsal değişimlerin etkisiyle giderek azalmaya başlar. Roman, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerindeki modernleşme çabalarını da ele alır. Araba Sevdası, insanların tutkularının hayatlarındaki diğer ilişkileri nasıl etkileyebileceğine dair güçlü bir mesaj verir. Roman, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerindeki toplumsal değişimleri de ele alarak, okuyuculara o dönemde yaşananları anlama fırsatı sunar.
Araba Sevdası
Araba SevdasıVicente Blasco İbañez · Hattuşaş Yayıncılık · 014 okunma
Reklam
Onlar melâ’ike-i azâbın yeryüzünde peyda olmuş nazirleridir. Bizi cennet kapısından cehenneme ilka ederler… Bir âmâya demişler ki: “zevceniz bir güldür.” O da: “Dikenlerinden öyle anlıyordum.” cevabını vermiş.
"Bihruz Bey, her nereye gitse, her nerede bulunsa maksadı görünmekle beraber görmek değil, yalnız görünmek idi."