Arada Kalmış Tebessüm

Sevinç Çokum
"Canım Ilgın... Kına çiçeği tohumlarını baban vermişti; elimize alır almaz, küçücük bir baskıyla içinde böcek varmışçasına patlıyor ve yuvarlacık, kahverengi tohumlar parmak aralarımıza, avucumuza yapışıyordu. Sanki minicik bir depoydu ve içersine hayatın sıcaklığı, kükreyişi birikmişti de bir an önce kabuğu yarıyor, dışarıya fırlıyordu. Ölüm geldikten sonra, insanın bir öncesine dönmeyişine benziyor. "Bunlar halkın çiçekleri" demişti baban; Seyhan Amca... Evet Türk Halkı korur onları. Akşam sefalarını, kadifeleri, kral kızlarını, boru sarmaşıklarını nasıl saklıyorsa... Ve tıpkı hikâyeleri, masalları, darb-ı meselleri, hikmetleri, merhameti, vicdanı sakladığı gibi... "Seyhan Amcanın bu sözlerini hiç unutma..." Müziğin birleştirdiği dört arkadaştılar. Sonra yolları ayrıldı. Derken yine birleşti. Ankara, İstanbul, Yalova kent üçlemesinde geçen, Arada Kalmış Tebessüm, 2001 yılını çevrelemekle beraber, yakın geçmişin puslu tablolarına da yer veriyor. Darbeleri görmüş geçirmiş anne ve babaların kuşak farklılığı taşıyan çocuklarıdır onlar... Bütün o çalkantıların temelinde bir başka gerçek daha vardır. Sınıf çatışması... Yaylı sazlar dörtlüsünün bireyleri, o gerçeği parçalarını hayatın başka yanlarında zedelenerek görürler. Ressam Feda ile sosyolog dayısı Profesör Usveren arasındaki bağ ve çatışma zemininde yürüyen roman, sosyal psikolojinin bugünkü önemini de vurguluyor. Böylelikle Sevinç Çokum, çok görüntülü bir roman dokusu elde ediyor. Her zamanki şiirli bakış ve anlatımıyla...
Author:
Sevinç Çokum
Sevinç Çokum
Estimated Reading Time: 8 hrs. 30 min.Page Number: 300Publication Date: 1 April 2010Publisher: Ötüken Neşriyat
ISBN: 9789754377507Country: TürkiyeLanguage: Türkçe

Comments and Reviews

See All
300 syf.
8/10 puan verdi
Arada Kalmış Tebessüm
Modern Türk edebiyatın diri sesi Sevinç Çokum, 2000'li yıllara adım atan Türkiye'nin yakın geçmişine dair etraflı bir muhasebe yapıyor. Sınıf çatışmaları ve sanatçının hayatla ne denli iç içe olabildiği gibi temel meseleleri incelikle ele alıyor. Ankara, İstanbul, Yalova üçgenindeki dört eski arkadaşın serüveniyle paralel ilerleyen romanda, 1999 depremi ve neredeyse aynı dönemde ama yalnızca dimağlarda yaşanan diğer bir büyük sarsıntının, sonuçları açısından ne kadar benzer olduklarını görüyoruz. Peki, o dipsiz, birbirine dayanan, renksiz varoş evlerinde yaşayan ve kırlarını yutmuş sokakların birbirine benzer insanlarından oluşmuş kitleler? Onları hep gri, beyaz, kurşuni renklerde boz bulanık görüyordum; şehir eteklerinde üst üste yaşamanın, üst üste düşünmenin rengiydi bu. Otobüslerde üst üste giderlerdi; birbirlerinin soluklarını soluyarak... Kimdi bunlar? Bir cinayette buluşmaları ne de çabuk, ne de kolay... Bu ülkenin insanlarıydılar. Kimse duymuyordu onların cümlelerini, kimse temsil etmiyordu onları. Kayıp ovaların insanlarını...(Alıntı) Çok güçlü bir dille yazılmış güzel bir roman 2000'li yılların başlarını anlamak için önemli bir yapıt İyi okumalar
Arada Kalmış Tebessüm
Arada Kalmış TebessümSevinç Çokum · Ötüken Neşriyat · 201026 okunma
Reklam
282 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Sevinç Çokum'un okuduğum üçüncü kitabı Arada Kalmış Tebessüm.Kitap bir Türkiye panoraması . 12 Martı, 12 Eylülü, 28 Şubatı görmüş bir nesil, onların çocukları ve ortaya çıkan Türkiye gerçeği. Bir evde farklı görüşte birçok kişi. Gençlerin birbirini kırdığı sancılı yıllar... Kimi zaman darbelerin kılıfı olan ifadeler:Özgürlük, barış, demokrasi,
Arada Kalmış Tebessüm
Arada Kalmış TebessümSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 201226 okunma
282 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Abukist ressam Feda Alaca belli bir yaşa gelince arayışa girer. Eski sevdikleri ve yakın arkadaşlarına uğrar. Zaman akmıştır. Hiçbir şey eskisi gibi değildir. Dayısı Prof.Dr.Duran Usveren üst kesim insanıdır. Böylelikle sınıfsal farklılık ele alınır. Feda'nın sevdiği kızın başörtülü oluşu ve ailesi tarafından kabullenilmemesi, 1960 İhtilali, 1 Mayıs 1977 olayları, 28 Şubat süreci tarafsız bir çerçeveden ele alınmış. Sevinç Çokum'un eserlerindeki siyasi bakış görüşlerime çok yakın olduğu için severek okuyorum. Arkadaşı Güney ile buluşması, Ilgın ile düşünceleri, Gülheves ile buluşması zamanın ne kadar hızlı aktığını hissettiriyor. Ayrıca dayısının kızı Gülce ile yaşadıkları, Gülce'nin abukist resmini yapması eseri hareketlendiren bölüm olmuş. Zamanın akışının hissedilmesi, ben de yaşlanıyorum galiba, dediriyor. Olayların ikinci plana atıldığı daha çok bilinç akışı tekniğinin işlendiği eseri severek okudum. "Abukizm, yeni bir felsefe değildir; başlangıçtan beri vardır, hükümlüdür, belirgin bir rengi yoktur. Eflatundur, turuncudur, gridir, petrol rengidir, küf yeşili, vişne moru, narçiçeği, yavruağzıdır. Sınıf ayrımı gerçeğini kabul eder, ama buna karşı direnir. Güçlülerle, güç sahibi olamamışların kavgasını ezeli bir dram olarak ortaya koyar."
Arada Kalmış Tebessüm
Arada Kalmış TebessümSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 201226 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.