Tutkularımdan söz etmeliyim o halde birinci tekil şahısta.
Bana göre hata ve ölüme eşdeğer olan o yegane tutkumdan
Bağıra hağıra ilan etmeliyim çarmıha geriliyken bile
Sevmek tutkunluğumu....
Kaç kez senin önüne geldim uğultularla dolu bir orman, tufana dönüşen bir pişmanlık, itham eden bir inilti gibi. Yasaklanmış mahcur biriydim, seni renkli tuvaldaki bir figür gibi görmek yasaktı bana...
Yaşamak ne zaman gerçektir söyleyin bana
Yalvarıyorum size
Yaşamak ne zaman gerçektir ne zaman daha gerçektir
yasamaktan ölmek ne zaman gösteridir!
Ne zaman yalan söylemektir ve tiyatrodur!
Harap olmuş bir sabahım ben
Bir mezarlığım hiçbir şey
Benzemiyor bana enkaz halindeki
Bir antik tiyatro kadar
Bir tiyatro ki taştan ve perdenin olmadığı devirden kalma
Duvarlarında silik yazıntılar...