1000li yıllar..
Arapların gözünden dese de, aslında Türkler ilk sayfadan beri sahnede çünkü birbirlerini yemekten çekinmeyen, zenginlik ve şaşaayı paylaşmaktan korkan bu bencil ırk her sıkıştığında Selçuklu beylerine başvurmuş. Frenklere karşı cihatçı olmayı asla başaramamış, parçalanarak teslim alınmışlar. Yiğit Selçuklu komutanlarının dini muhasebelerle el uzattığı bir kaç valilik bu yoğun haçlı istilasının dışında kalmayı başarabilmiş ancak.
.
Hasan Sabbah için ayrı bir bölüm eklemiş yazar. Çünkü onun ve tarikatının sinsilikleriyle öldürülen Nizamülmülk’den sonra Selçuklular belini doğrultamamış ve bu da haçlıların doğu Akdeniz, Antakya, Suriye gibi topraklardaki iştahını yeniden kabartmıştır. Mal, mülk, mevki, saraylar, ihtişam derken cihatı ve küffara karşı birlik olmayı unutan Araplar, Müslüman Türk desteğinden de mahrumdur artık..
.
Ve 2 Ekim 1187 Cuma günü, Hicri 583 yılının Recep ayının 27’sinde, Müslümanların peygamberinin gece vakti Kudüs’ten miraca çıkışını kutladıkları gün ,yani miraç kandilinde, Selahaddin törenle kutsal kente girer..
.
Vefatından sonra veraset savaşlarında kardeşleri değerli şehirler karşılığında Kudüs için hep pazarlığa oturmuş ve adeta peşkeş çekmişler Frenklere. Kan dökülmemiş,1238lere kadar bir şekilde Müslüman üstünlüğü korunmuş ancak mücadelesiz teslimi de yine aynı yöneticiler Selahaddinin kemiklerini sızlatırcasına gerçekleştirmişler.
.
Tarih en büyük anlatıdır, diye yazıyor.
Gerçek.