9 - 12.Yüzyıllar

Arapların Gözüyle Türkler

Mehmed Şerefeddin Yaltkaya

About Arapların Gözüyle Türkler

Arapların Gözüyle Türkler subject, statistics, prices and more here.

About

Arapların Gözüyle Türkler, Şerafeddin Yaltkaya’nın farklı zamanlarda Arapçadan tercüme ettiği ve Türklerin askerî ve ahlâkî üstünlükleri hakkında Arapça kaleme alınmış nesirleri ve şiirleri biraraya getirmekte. Bu üç metinden ilki meşhur Arap nesir yazarı ve âlimi Câhiz’in Risâle fî Fazâili’l-Etrâk–Türklerin Faziletleri; ikincisi İbni Hassûl’un 11. yüzyılda kaleme aldığı ve Kitabü Tafzîli’l-Etrâk Alâ Sâ’iri’l-Ecnâd–Türk Askerlerinin Üstünlükleri; son metin ise Şerafeddin Yaltkaya'nın kaleme aldığı 12 şair ve edibin Türklerin güzel hasletlerine dair şiirlerinden meydana gelmekte. "Türk’ün bütün ömür müddetini hesap etsen yere oturduğu günleri nâdir bulursun!... Türk, ser-azâde bir hilkate sahip olduğundan vatanındaki kadîm hayatına kavuşmayı ister ve daima vatanını diler. Ve kendi vatanına, herkesin kendi vatanına düşkünlüğünden ziyade düşkündür. Ancak Türk medeniyetinin vasıflarından olarak bir yerde oturmaktan ve uzun zaman durup bekleme, istirahat, hareketsizlik ve tasarruftan memnun değildir. Türklerin bünyeleri hareket üzerine müesses olup durgunluk ve sükûnetle başları hoş değildir. Harekete daima hazır olarak tutuşup yandıklarından; harâret, zeka ve fetanet sahibi olduklarından daima iş ve güç ile meşgul olmak isterler. Ruhî kuvvetleri bedenî kuvvetlerine üstündür. Her şeyleri olup bitmiş bulmayı âcizlik; uzun zaman bir yerde oturmayı tembellik; rahatı ayak bağı; kanaati kusur; himmet ve muhârebeyi terk etmeyi alçalma ve acizlik kabul ederler... Türkler, değerlerini takdir etmeyen kimselerin nezdinde kalmayı, haklarını men’ edenlerin yanında kalmaktan fena görürler. Türkler hissiyâtına mağlup olmayarak asla bir kavmi diğer bir kavme ve bir belde ahalisini diğer bir belde ahalisine tercih ve takdim etmezlar... Türk için hak ve hakikat adeta vicdanın bir maşûkasıdır. Onu bulduğu yerde ülfet kurmakta; âdetlerini, görenek ve töresini bırakmakta asla güçlük çekmez ve vatana olan iştiyâkını teskin etmeye de muvaffak olur... Türk hürriyet ve iradesini kimseye vermez, kaçacak olursa vaad ve tehdide ehemmiyet vermez, ele geçecek de olursa kimseden bir vaad ümidinde bulunmaz..." Câhiz (Tanıtım Bülteninden)
Estimated Reading Time: 3 hrs. 34 min.Page Number: 126Publication Date: May 2018Publisher: Büyüyenay Yayınları
ISBN: 9786052071496Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

About the Author

Mehmed Şerefeddin Yaltkaya
Mehmed Şerefeddin YaltkayaYazar · 6 books
1880'de İstanbul'da doğan Mehmed Şerafeddin Yaltkaya, Türk din âlimi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. Diyanet İşleri başkanıdır. 60'tan fazla eseri mevcuttur. İlkokuldayken 9 yaşında Kur'an-ı Kerim'i ezberleyerek hafız oldu. Davutpaşa Rüştiyesini (ortaokulu) bitirdikten sonra Dârülmuallimî' nden (Erkek Öğretmen Okulu) mezun oldu. Darülmuallimini bitirdikten sonra çeşitli ortaöğretim kurumlarında öğretmenlik (1910-1924), İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde kelam profesörlüğü (1924-1933) yaptı. İslam ve felsefesi alanında ordinaryüs profesör oldu. İlahiyat Fakültesi’nin kapatılması üzerine İslam Tetkikleri Enstitüsü müdürlüğüne atandı. Bu görevi sırasında (1937-1941) Edebiyat Fakültesi’nin çeşitli birimlerinde dersler verdi. 19 Kasım 1938 tarihinde İslam Tetkikleri Enstitüsü müdürüyken Atatürk'ün cenaze namazını kıldırdı. 14 Ocak 1942 tarihinde Rıfat Börekçi’nin ölümü üzerine Diyanet İşleri başkanlığına getirildi, 23 Nisan 1947 tarihinde görevdeyken gırtlak kanseri nedeniyle öldü. Kütüphanesi vasiyeti gereğince Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesine verilmiştir. Mezarı Cebeci Asri Mezarlığı'ndadır. İslam bilimleri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Yaltkaya’nın başlıca yapıtları: - İbn Esirler ve Meşahir-i Ulema (1906), - Tarih-i Kur’an-ı Kerim (1915), - Kelam Tarihi (1924), - Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin (1924), - Dini Makalelerim (1944).