Hiç anlatılmamış şeyler kaldı aramızda, hep susuldu, konuşulmadı, içe atıldı. Annemle de, babamla da. Babam on sekizimdeyken öldü. Kimdi? Ölürken annesini sayıklamıştı. "Geliyorum anne..." Yetmişimde unutamadım, fena halde yakıyor.
"Veda edişler, veda ediş yazıları iç burkucu, hele bir yaştan sonra. Günün birinde bütünüyle veda edişlerden bir roman yabda öykü yazmak isterim, altından kalkabilirsem. Belli bir yaştan sonra ıssızlaşıyorsunuz. Gerçi yeni arkadaşlar, yeni bir çevre edinmişsiniz. Gelgelelim yılları paylaştığınız, size kılavuzluk etmiş kişiler birer ikişer ölmüşler; özlüyorsunuz, anıları kimileyin ateş gibi yakıyor. Yeryüzünün her günkü acılarıyla boğuşurken artık büsbütün yalnız kaldığınızı anlıyorsunuz."