Kitap 9 adet hikayeden oluşmakta ve başlar başlamaz hiç yabancılık çekmiyorsunuz ve kendinizi sanki o dünyadaymış gibi hissediyorsunuz.
Karakter resmen yazarının önüne geçmiş dersem abartmış olmam.
Arsen Lüpen...
Kim bu istediği gibi evlere girip çıkan, polislere yaka silkeleten zeki,kurnaz,espirili,centilmen, suçlu olduğu halde yakalanamayan ve halkın
sempatisini kazanan bir hırsız.
Dünyanın en meşhur ve en kibar hırsızı Arsen Lüpen'e dair hikayelerin anlatıldığı oldukça güzel bir roman. Arsen'in Amerika'ya giden bir gemide Ganimard tarafından yakalandıktan sonra hapse atılması, hapisteyken bir kontun evinin soyulması, mahkemeye çıkmayacağını söylemesi ve kaçması anlatılıyor. Sonrasında karıştığı olayların bazıları olaya tanıklık eden kişiler tarafından anlatılıyor. Kupa yedilisi olayı, ilk kez dolandırılması, Kraliçenin Gerdanlığı adlı mücevherin çalınması ve hizmetçinin oğlu Raoul'un bulunması, Siyah İnci cinayetini çözmesi ve son olarak bir şatodaki gizli bölmenin bulunması olayları anlatılıyor. Gemide karşılaştığı Bayan Nelly ile şatoda karşılaşan Arsen'ğn kızın gözüne girebilmek için çaldıklarını iade etmesi ve şatoya gelen dünyanın en meşhur dedektifi Herlock Sholmes'i mağlup etmesi de kitabın dikkat çeken yönlerinden. Çok farklı bir tarzı olan yazarın mutlaka okunması gereken kitaplarından biri.