About Asa-yı Musa

Asa-yı Musa subject, statistics, prices and more here.

About

ASÂ-YI MÛSÂ'DAN BİRİNCİ KISIM (On Birinci Şuâ): Denizli Hapsinin bir nevî müdafaası hükmündeki meyvesi olup, aynı zamanda iman, ibadet ve tevhide dair önemli meseleleri açıklar ve ispat eder Meyve Risalesi: On Bir Meseledir Birincisi: Her gün 24 saatin bir saatini ahirete sarfetmeye vesile olan namaz ibadetinin önemi vurgulanıyor. İkinci Meselenin Hülâsası: Ölümün karşısında takınılacak tavır. Üçüncü Mesele: Eskişehir hapishanesinin penceresinden lise talebelerinin hâline ağlaması. Dördüncü Mesele: Dünya savaşından daha önemli olan hakikat. Beşinci Mesele: Gençliğin değerini bilip ona göre davranmak. Altıncı Mesele: İlimlerin diliyle Allah'ı tanıma Yedinci Mesele: Bize âhireti anlat diyen mahpuslara bir izah. Sekizinci Meselenin bir Hülâsası: Âhiret inancının ferdî ve toplumsal hayata faydaları. Birincisi: İnsanın mahiyeti ebediyetle fıtraten alâkadardır. İkinci meyvesi ve hayat-ı şahsiyeye bakan bir faydası: Âhirete imanla ölüm bir cennet kapısına dönüşür. Hayat-ı şahsiyeye ait üçüncü bir faydası Dördüncü bir faydası ki, insanın hayat-ı içtimaiyesine bakıyor Birinci Nükte: Cehennemin varlığı hakkında bir değerlendirme. İkinci Nükte: Cehennemin varlığının ve şiddetli azabının, rahmete ve adalete zıddiyeti yoktur. Dokuzuncu Mesele: Cüz'î bir iman hakikatini inkâr etmek küfrü gerektirir. Çünkü iman bir bütündür. Birinci Nokta: Cenâb-ı Hakkın varlık delilleri aynı zamanda âhirete işaret ve delildir. İkinci Nokta: Bütün peygamberler ve Kur'ân'ın en esaslı unsuru Allah'a ve haşre imandır. Üçüncü Nokta: elhamdü lillâh'ın mânâsını ifade eden bir cümle... Onuncu Mesele: Emirdağ Çiçeği Kur'ân'daki tekrarlara ilgili edilen itirazlara cevap Bu onuncu meseleye bir hatime olarak İki Haşiye Birincisi: Kur'ânın hakikî tercümesi mümkün değil. Hâtimeden ikinci haşiye: Muhammed'in (a.s.m.) getirdiği nur, kâinatın, yokluk, vazifesizlik, anlamsızlık perdesini kaldırır. Hüsrev'in Üstadına yazdığı mektup On Birinci Mesele: Meleklere iman rüknünün pek çok meyvelerinden küçücük bir meyvesine işaret. Hâtime: Felâk suresinin bir yönüyle izahı. Bir ihtar: Her bir âyetin çok mânâları vardır. Bu sureye ait bir nükte-i i'câziyenin haşiyesidir On Birinci Meselenin haşiyesinin bir lâhikasıdır. ASÂ-YI MÛSÂ'DAN İKİNCİ KISIM Hüccetü'l-Bâliğa Risalesi BİRİNCİ HÜCCET-İ İMÂNİYE (Âyetü'l-Kübradan) Birinci Makamın Birinci Basamağında: Semâvâtın Allah'ın varlığına delâleti İkinci Mertebesinde: Atmosfer ve içindekilerinin Allah'ın varlığına delâleti Üçüncü Mertebesinde: Yerküresi ve içindekilerinin Allah'ın varlığına delâleti Dördüncü Mertebesinde: Deniz ve nehirlerin Allah'ın varlığına delâleti Beşinci Mertebesinde: Dağların ve ovaların Allah'ın varlığına delâleti Altıncı Mertebesinde: Ağaçların ve bitkilerin Allah'ın varlığına delâleti Yedinci Mertebesinde: Hayvanların ve kuşların Allah'ın varlığına delâleti. Üç hakikati var Sekizinci Mertebesinde: Peygamberlerin Allah'ın varlığına delâleti Dokuzuncu Mertebesinde: Âlimlerin Allah'ın varlığına delâleti Onuncu Mertebesinde: Kudsî mürşidlerin Allah'ın varlığına delâleti On Birinci Mertebesinde: Meleklerin ve ruhî varlıkların Allah'ın varlığına delâleti On Üçüncü Mertebesinde: Nurlu akılların ve selim nurâni kalplerin Allah'ın varlığına delâleti. On Dördüncü ve On Beşinci Mertebesi: Vahiy hakikati gelecek şu beş hakikati netice veriyor: Cenab-ı Hakkın beşerin akıl seviyesine göre hitap etmesi. Cenab-ı Hakkın, yüce kelâmıyla Kendi Zâtını tarif etmesi. İnsanların dualarına cevap vermesi Onun yaratıcılığının şe'nidir. Kelâm sıfatı, ilim ve hayat sıfatının ayrılmaz bir gereğidir. Yüce kelamıyla insanları uyarması ulûhiyetinin gereğidir. Ve ilham ile vahyin arasındaki fark. Birinci Makamın On Altıncı Mertebesinde: Fahr-i Âlem olan Muhammed'in (a.s.m.) Allah'ın varlığına delâleti On Yedinci Mertebesinde: Kur'ân'ın vech-i i'câzı ve Allah kelâmı olduğunun delilleri. On Sekizinci Mertebesinde: Kâinatın Allah'ın varlığına delâleti On Dokuzuncu Mertebesinde: Allah'ın isim ve sıfatlarının Kendi varlığına delâleti. İKİNCİ HÜCCET-İ İMÂNİYE (Otuz İkinci Sözden) Cenâb-ı Hakkın Vahdâniyetinin ispatı. Vahdet ve Ehâdiyet-i İlâhiyeye
Estimated Reading Time: 10 hrs. 26 min.Page Number: 368Publication Date: 1 June 2020Publisher: Söz Basım Yayın
ISBN: 9786056151057Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Ciltli
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 63.1
Erkek% 36.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said NursîYazar · 173 books
Bediüzzaman Said Nursî (Mart 1878, Bitlis - 23 Mart 1960, Şanlıurfa), İslam alimi, düşünürü. 1892'de Bitlis'te Şeyh Emin Efendi ve diğer İslam alimlerinin de bulunduğu ilim meclisinde yapılan imtihan ve münazara sonunda Molla Fethullah tarafından Bediüzzaman unvanı verilmiş; diğer alimler tarafından da kabul görmüş ve bu isimle anılmaya başlanmıştır. I. Dünya Savaşı'nda gönüllü alay komutanı olarak Kafkas Cephesi'nde mücadele etti. Savaş sırasında birçok öğrencisi ölmüş, kendisi ise gazi olmuştur. Başarılarından dolayı kendisine Harp madalyası verildi. Ordu-yu Hümâyun'un tavsiyesi ile Dar'ül-Hikmet'ül İslamiye azası olarak atandı. 1922'ye kadar görevini yerine getirdi. 1923 yılında TBMM'nin daveti üzerine Ankara'ya gelen Nursî, Ankara'da aradığı atmosferi bulamaz. Van'a dönerek inzivaya çekilir ve daha sonraları bu dönüşünü Yeni Said'in başlangıcı olarak nitelendirir. Bu dönemde sosyal ve siyasi meselelerden uzaklaşır. En önemli vazifenin imanı kuvvetlendirmek olduğunu söyler. Şiddetle karşı çıktığı ama silah çekmediği Cumhuriyet idaresi tarafından bu dönem zarfında uzun yıllar sürgün, gözetim ve yer yer hapis hayatı yaşatılacak ve zorunlu ikamete tabi tutulacaktır. Büyük çoğunluğunun Isparta Barla'da yazıldığı Risale-i Nur külliyatının yazımı ve Nur Cemaati'nin oluşumu bu dönemde yaşanmıştır. 23 Mart 1960'ta Şanlıurfa’da vefat etti. Detaylı bilgi: tr.wikipedia.org/wiki/Said_Nursî