Dik başlı, inatçı, Karadeniz'in mavisini gözlerine taşımış, güzeller güzeli Naz. Sert görünümlü ama yufka yürekli, delikanlı, güzel seven, inatçı Demir. Karadeniz'in hem köklü hemde birbirine senelerdir düşman olan Aslanoğlu ve Soylu ailelerinden olan bu ikili her şeye rağmen sevda ateşine düşüyorlar. Hemde yanacaklarını bile bile. Ailelere karşı geliyor ve büyüklerini araya katarak zorlada olsa bir araya gelmenin ilk adımını atmış oluyorlar. Lakin gönüllerdeki kırgınlığı aşmak hiçte sandıkları gibi kolay olmuyor. Geçmiş yakalarını bırakmadığı gibi birde yollarını ayırıyor. Demirin Mavişi, sevdasını, memleketini geride bırakıp gidiyor. Peki ya sizce seven unutur mu? Affeder mi?..
Yazarımızın ilk kitabı olmasına rağmen kurgunun iyi oluşu beni gerçekten etkiledi. Yazarımız ben gibi devrik cümlelerin insanı.. En bi sevdiğimden. Lakin olayların hızlı ilerleyişi ve askıda kalan konuların olması kurguyu tam oturtma mı geciktirdi diyebilirim. Bir iki yerdede anlamlandıramadığım şeyler olmadı da değil.Bir çok düğüm kitabın sonunda çözülüyor ve buda kitabın sonuna kadar merakla okumanıza sebep oluyor. Böyle bir sevdaya hemde her şey yoluna girmişken, bir inat uğruna yazık etmek reva mı? Neyseki kitabın devamı varmış. Böylelikle bende sorularımın cevabına en kısa zamanda kavuşacağım umarım.