Hiç kimsenin inanmamazlık aklına gelmiyordu. Cumhur... Bu dinleyen, dinleyerek susan yığın asla köse mümeyyiz gibi rakama ehemmiyet vermiyor, "zaman, mekân" umdeleriyle düşünmüyordu; en atmasyon
vakaları, en esassız bir masalı, en büyük bir hakikat gibi dinleyip inanmak istidadını haizdı.