Asilzadeler

Ömer Seyfettin

Asilzadeler Sözleri ve Alıntıları

Asilzadeler sözleri ve alıntılarını, Asilzadeler kitap alıntılarını, Asilzadeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
— Bir gün Nasrettin Hoca, yolda birkaç çocuğun kavga ettiklerini görmüş. — Ey?.. — "Niçin dövüşüyorsunuz?" diye sormuş; çocuklar da "Şuradan ceviz topladık. Pay edemiyoruz." demişler. Hoca: "Ben size pay edeyim mi?" diye sormuş. "Et" demişler. Fakat Hoca çocuklara tekrar "Hakça mı, kulca mı pay edeyim?" diye sormuş. Çocuklar düşünmüşler, hakça pay edilmesini istemişler. Nasrettin Hoca rastgele kimine bir, kimine üç, kimine beş ceviz vermiş. Geri kalanını da kendi heybesine doldurmuş. — Sonra!.. — Sonra, çocuklar: "Bu nasıl pay, Hoca?" diye şaşırmışlar. Hoca: "Hakça pay buna derler. Rastgele! Kimine az, kimine çok, kimine hiç..."
Siyasiyat patlamış bir lağım iğrençliğiyle memleketin her tarafını sarmış...
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Düşünmek istediği akşamlar yemeği hazfeder: "Boş mide, dolu zihin, parlak fikir!" derdi.
Hep Böyleymişiz Gibi
Bu idari hapıs keyfiyeti vakıa çok sürmedi. Efruz Bey yine serbest bırakıldı., ama daha bırakılmadan "halk" denen kütle atmasyonlarına aldanıp üç gün taptığı mabudunu üç saniye içinde unutmuştu.
Bu, hakikatte kaşerlenmiş bir serseri, gayet mahir bir şantajcıydı. İttihad-ı İslâmla Arap imparatorluğu mefkurelerinin ikisine de aynı miktarda malikti. Gördüğü oldukça iyi tahsile rağmen iptidaî bir zihniyetle dünyadaki insanları "İslam, hıristiyan" diye iki basit kısma taksim eder, ne kadar islâm varsa hepsine Arap nazariyle bakardı. Ebülhüda'nın yetiştirmesiydi.
Hiç kimsenin inanmamazlık aklına gelmiyordu. Cumhur... Bu dinleyen, dinleyerek susan yığın asla köse mümeyyiz gibi rakama ehemmiyet vermiyor, "zaman, mekân" umdeleriyle düşünmüyordu; en atmasyon vakaları, en esassız bir masalı, en büyük bir hakikat gibi dinleyip inanmak istidadını haizdı.
Reklam
Çünkü artık hürriyet devri içine girilmişti. Bir kahramana itirazvari sual sormak tehlikeli bir kabahatti. Kulağında bu korkunç kelimenin çınladığını duydu. — İdam! idam!
...kalem elimde,......Hatıram yıpranmış, hayalim yorgun. Kan lekeleriyle, kılıç gölgeleriyle karalan çocukluğumdan beri her an fikrim değişti. Okuduğum kitaplar, bozulan itikatlarım, kartlaşan masumluklarım bugünkü şahsiyetimi doğurdu. Bugünkü gözüm dünü, hakikate en yakın renkleriyle görmez. bedbaht oldum. Lakayt oldum. Mesut oldum, meyus oldum. Ümitvar oldum. Muvaffak oldum. Fikirlerim gibi hislerimde de, talihimde de sabitlik yok. Herşey değişiyor.................................Dünyada sabit ne var?Hayat bir fırtına, ki bizi önüne katmış değiştirerek sürüp götürüyor.
Sayfa 98
"Dünyada sabit ne var? Hayat bir fırtına, ki bizi önüne katmış değiştirerek sürüp götürüyor."
69 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.