Şu an elinde tuttuğun, 251 adet sorudan oluşan ancak bir sınav olmayan bu kitap; benim derinlere gömülmüş parçalarımı teker teker bulup çıkarmak için, bir ucunu gökyüzüne, diğer ucunu kalbime dayadığım bir merdiven. Ruhuma erişmek için kullandığım bir pusula... Sen de tıpkı benim gibi, zaman zaman bir anlamsızlıklar girdabına kapılıp sormuşsundur: “Neden ben?” ve “Niye bunlar hep benim başıma geliyor?” İşte bu soruları sordukça derinlere indim. Her cevap başka bir soruyu tetiklerken, her soru kayıp bir parçamı bana geri getirdi. Bütün bunları anlayıp kendimi affetmeden önce de “başıma gelen haksızlıklar” olarak nitelendirdiğim olayların bir çeşit kutsama olduğuna emin oldum.
Dilerim ki, yanıtını çok iyi bilip de sana henüz sorulmadığı için cevaplayamadığın o soru, işte bu kitabın içinde olsun.
