Halid Ziya Uşaklıgil'in ölümsüz eseriyle tanışmayan yoktur diye düşünüyorum. Dizisi de bir hayli takipçiye sahipti.
Kitabın günümuz Türkcesine çevrilmiş baskısını okudum. Bitmesin diye de bir hayli mücadele verdim. Konusuna herkes hakimdir düşüncesiyle deginmiyorum.
Öncelikle dili ağırdı. Sindire sindire okuduğum bir kitap oldu. Kelime dağarcığı açısından da bir hayli kazançlarım oldugunu düşünüyorum. Akiciligi ve detayciligi konu hakimiyeti açısından yerindeydi. Dizisini izlemiş biri olarak; dizinin aslında kitabın yüzeysel bir yansıması olduğu kanaatine vardım. Bu ölümsüz hikayeyi bütün açıklığıyla öğrenmiş olmaktan da memnunum.
Böyle derin bir konu işlenen romanda tek bir suçlu göstermenin yersiz olduğunu düşünüyorum. Bana göre kızı yaşındaki birine aşık olan Adnan, eşini aldatan Bihter, amcasına ihanet eden Behlül, kardeş gibi buyutuldugu birine duygular barındıran Nihal hatalıydi. Hatta hırsı yüzünden gözü kararan Firdevs bile hatalıydi. Her ne kadar toplum olarak sadece Bihter suclansada bu hikayenin tek günahi Bihter'e ait değil.
Bu kitap yine yeniden okunmalı kıymetli eserlerden biri.
Behlül kaçar!