Dizisini izledikten sonra kitabını okumak beni rahatsız etti. Önce kitabını okumak isterdim. Çünkü olay sıralamasını biliyorsunuz ve karakterler gözünüzde direkt olarak Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ olarak canlanıyor. Bu da hayal dünyasını sınırlandırıyor. Bu rahatsızlıkla okuduğum için pek keyif aldığımı söyleyemeyeceğim ama gene de değerlendirme yapmak istedim.
Kitapta anlatılan olaylara şahit olurken en başta "insanilik" olgusuna vurgu yapıldığını görüyoruz. Yaşlı bir erkeğin genç bir kadına aşık olması, genç bir kadının yaşlı kocasını babası gibi sevmesi ama başka birine aşık olmak istemesi, kız çocuğun babasını kıskanması ama erkek çocuğun olayları çok daha çabuk kabullenmesi vs vs.. Her insanın yaşayabileceği türden olaylar.
Kitabın ana fikri ise "Hata yaptığını bile bile nefsinin arzularına uyarsan ya kendini kaybedersin, ya da benliğini mahvedersin." Behlül kendini kaybetmişti, Bihter benliğini mahvetti. Mahvolan benlik de yaşamak için bir sebep aramaz, hiç düşünmeden hayatına son verir.
Okuduğum baskıdan mı kaynaklanıyor bilemiyorum ama Adnan herşeyi öğrendiğinde Behlül ortadan kayboluyor ve ona nasıl bir tepki verildiği görülmediği gibi tüm bu olaylardan sonra başına neler geldiğine dair de bir bilgi verilmiyor.
Son olarak, kitap diziden çok farklı ilerliyor. Karakterlere yüklenen anlamlar çok farklı. Kitap okunmaya değer mi, bilemiyorum...