Anneannen demişken... Yarın resmi GDS var değil mi?
GDS ne?
Gelin değerlendirme sınavı. Ben hep bunu annemden duyardım, yani ismi ben verdim de annem falan hep gencecik kızları bu sınavlara sokup elerdi böyle un eler gibi. Ali... O kızların umutlarıyla mantı yapar sonrada diğer adaya yedirirdi. Bu sınav çok tehlikeli...
Ben evi süpürmeyi beceremem, toz al desen gider bakkaldan alırım ben. Annen beni ilk çağırdığında korkmuştum ama o sınavı es geçti, ben de sevinmiştim...
Annem o işleri anneanneme devreder. Ben bu yaşıma kadar neden evlenmedim sanıyorsun?
Önündeki o koca çınar engeli...
Üzülme Ali, o engeli birlikte aşacağız! Sadece bana o soruları çalmalısın.
Kalbi kırık bir kız çocuğu bu gece, bu iğrenç solukların gölgesinde, usulca kelebeklerin kanatlarına yüklemişti ruhunu. O küçük kız çocuğu ölmüştü. Ben...
Olmuştum...
"Hani kızıl seviyordun?"
"Evet, kızıl saçlı kadınları çekici buluyorum."
"Ee, hem kahve saçlılar da güzel değildi sana göre."
"Evet, basit duruyor herkeste var."
"O zaman şu an beni beğenmen gereken kısımdayız!"
"Aslında tam olarak öyle değil, kızıl saçlı kadınları çekici buluyordum ama sen tatlıydın yani değişmene falan gerek yoktu. Ha bir de beni etkilemek için saçlarını boyatıp boyatmayacağını deniyordum sanırım. Ve boyattın."
.
.
"Ali... Kızıl saçlılar... Mıncırsınlar seni!"
Bir adamın parmak ucunda hayat bulunabilirmiş, bir adam böyle çocukça sevilebilirmiş. Bir adamın nefesi, kanatlarınızı anımsatabilirmiş, bir adam size uçmayı öğretebilirmiş. ve bir adamın gözleri eviniz olabilirmiş.