“… bunca boşuna yolculuk, bunca kaçış girişiminden;
ve sözcüklerden başka bir varlığı kalmayıncaya dek
gördüğüm her şeyi bunca kez betimlediğim
bunca boş söz ve bunca gereksiz yalandan sonra
gene birden her sözcüğü bir aşk ilanı gibi duyumsuyorum.
Ve tanımadığımız limanlarla büyülü adalara
bizi sığınmaya zorlasınlar diye
denizde fırtınalara söylediğimiz türküler gibi
türkü söylettiği için bana, her sözcüğe tapıyorum…”