Tagore'un şiirlerinde "üstünde tozun rengi görün mesin diye kırmızıya çalan kahverengi elbiseler giyen, yatağında soylu sevgilinin çelenginden düşmüş yaprakları arayan kız; boş evde efendisinin yuvasına dön mesini bekleyen hizmet eden kız ya da tazecik gelin, kalbin Tanrısına doğru döndüğünü belirleyen simge lerdi. Çiçekler, ırmaklar, Hindistan Temmuzunun ola ğanüstü yağmurları ya da her şeyi kavurup kurutan güneş; kalbin birleşiş ya da ayrılışındaki durumun toplam gösterileriydi; ırmaktaki bir kayıkta oturup lavta çalan kişi de Tanrı'nın tıpatıp kendisiydi. "