Ne derlerse desinler, doğrusu okumak kadar zevkli bir şey olamaz! İnsan kitap dışında her şeyden o kadar çabuk bıkıyor ki! Kendi evim olduğunda şahane bir kitaplığım bulunmazsa çok kötü hissedeceğim.
Hayatımı zorlaştıracak kadar inatçı biriyim. İnsanların ne budalalıklarına ve ahlaksızlığını gerektiği kadar kolayca unutabiliyorum ne de bana karşı işledikleri suçları. Bunları bir solukta unutmama imkan yok. Belki de kinciyim ben. Bir kere gözüm tutmazsa birini ne yaparsa yapsın dönüp bakmıyorum.
Gerçekten sevdiğim, hele saygı duyduğum çok az insan var. Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilemeyeceğine olan inancım güçleniyor.
Bazı insanların sahip olduğu yetenek bende yok, daha önce görmediğim insanlarla rahat konuşma yeteneği. Başkaları gibi konuşmalarının tonunu yakalayamıyorum , söz ettikleri şeylere ilgi duyuyormuş gibi görünemiyorum.
" Demek ki, gerçek mutluluğun başlaması için başka bir zamanı beklemek, umut ve dileklerini başka bir nokta üzerinde toplayarak, şimdilik bekleyişin ve umudun zevkiyle avunup, kendini yeni bir düş kırıklığına hazırlamak gerekiyordu."