Klinik ve Kurumsal Bakış Açılarıyla

Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası

Otto F. Kernberg

Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası Posts

You can find Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası books, Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası quotes and quotes, Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası authors, Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası reviews and reviews on 1000Kitap.
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 13 days
Kernberg kitabında çeşitli psikanalistlerden yararlanarak kimlik kavramını açıklamasıyla başlamış. Erikson’dan epeyce yararlanarak kimlik dağınıklığı ve kimlik krizinin arasındaki farkı ve kişilik bozukluklarında klinik görünümleri üzerinde durmuş. Kimlik dağınıklığını; ağır kişilik bozukluklarında görülen ortak temel özellik olarak ifade etmiş.
Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası
Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz DoğasıOtto F. Kernberg · Psikoterapi Enstitüsü · 20148 okunma
Bireyin sanatla ilişkisine daha yakından bakılacak olursa, benzer bir oluşum izlenebilecektir. Yaşanan güzellik deneyiminin ilk itkisi olarak anneye olan hayranlıktan-özellikle de annenin beden yüzeyinin idealleştirilmesi ve geçiş nesnesi ve sonrasında yerini alan nesnelerden (Winnicott, 1953/1971), kademeli olarak sanatın güzelliğini deneyimleyebilme kapasitesine giden yol uzundur.
Sayfa 451Kitabı okudu
Reklam
Fairbairn;
Fazlasıyla travmatik deneyimlere maruz kalmış olan hastalardaki aşırı derecede oluşan süperegoyu sadist ebeveyn davranışının içselleştirilmesi olarak tarif etmiştir; çünkü "zalim bir Tanrı'nın dünyasında yaşamak öngörülemeyen şeytanın dünyasında yaşamaktan iyidir".
Sayfa 429Kitabı okudu
Totem ve Tabu;
Ancak yine de tutkunun mantıktan daha güçlü olduğunu ve babanın öldürülmesinin tüm yasakların kökeni olduğunu, kültürel yasakların da dolayısıyla yaratıcı baba imgesinden ve onun imanından kaynaklandığını ileri sürmüştür.
Sayfa 416Kitabı okudu
Totem ve Tabu;
Totemin törensel bir biçimde öldürülmesi ve yenmesi simgesel olarak babanın öldürülerek gücünün sahiplenilmesini yansıtmaktaydı.
Sayfa 415Kitabı okudu
Yıllar önce, Hanna Segal (1964) savunma süreçlerini tanımlarken; dirençlerin ve itkilerin, itkiyle etkinleşen nesne ilişkileriyle başa çıkmak için savunmacı bir biçimde etkinleşen nesne ilişkilerini yansıttığını ifade etmiştir.
Sayfa 402Kitabı okudu
Reklam
Karen Horney, Kohut'un kendilik psikolojisi ve özneler arası ve ilişkisel psikanaliz okulları ise bilinçdışı ödipal çatışmaları yeteri kadar vurgulamamaktadır.
Sayfa 400Kitabı okudu
Max Gitelson;
Cinsellik, saldırganlık ve aktarım dışında psikanalize inanan birçok insan vardır.
Sayfa 399Kitabı okudu
Günümüzdeki psikanalist nesillerinde, artık akademik ve bilimsel etkinliklere katılan uzman sayısında azalma görmekteyiz. Aslında, psikoloji ve psikiyatride yeni akademik öncülüklerin gelişiminin doğurduğu temel bir sorun; psikanaliz öğrencilerinin bu tür akademik konumlara nadiren ulaşabilmesi nedeniyle bu alanların psikanalizden gitgide yabancılaşmış olmasıdır.
Sayfa 373Kitabı okudu
"Seviyorsan özgür bırak" derler; bu, olgun sevginin ifadesi için geçerlidir. Olgun bir sevgi, kişinin özgür bir birey olduğunu ve kimsenin baskıyla, suçluluk hissettirilerek sevmeye zorlanamayacağını kabul ederek bir diğerini sevmeye taahhüt etmeyi gerektirir.
Sayfa 349Kitabı okudu
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.