"Sevgiyi sürdürmek zormuş, her şeye rağmen sevgi yokmuş.
Aşk, ödünç... Külfeti çokmuş.
Ayrılık, aykırılık, yorgunluk, yılgınlık, hüzün, bıkkınlık... Bunlar olmasaydı yine de aşk, sahiden aşk olur muydu?"
Kimi kitap bana ilk aşkı, ilk heyecanı anımsatır. Hoş, bu da kederlerimi çoğaltmaktan öteye gitmiyor ya. Sadece kitap biriktirmedim. Mücadelemi, dostluklarımı, üşüdüğüm, aç yattığım geceleri de sakladım onlarla. Tüm eşyaları yenilesem de kitaplarım yıllarımı hep yüzüme yüzüme vurup duracak. Ne çok zaman geçmiş; ne çok hüzün, hayal kırıklığı biriktirmişim. Yıllar geride yorgunluk, derin iç çekişler, uzakta kalmış dostluklar, unutulmayacak isimler bıraktı. Ah bu bitmeyen geceler, bir türlü hafızamdan silemediğim anılar ve inanmaya başladığım kimsesizlik duygusu. Ömür, böyle mi tükenir?
"Benim de öğretmenlerim oldu, yüzümü okşayan pamuk elli öğretmenlerim olmadı. Sınıfça kapısı üstüne kitlenmiş cezalarım, bir de hiç bitmeyen bisiklet hayalim..."