Evet, gönülden gönüle uzanan efsanenin, geçmişten geleceğe kimliğini verebilmiş şehir Amasya’da yaşanmışlığı veya özdeşleştirilmesi rastlantı olmasa gerek. Tarihinin sekiz bin beş yüz yıla dayanan, çok kültürlü bir yapıyı bünyesinde barındırması, bu zenginliği ile Anadolu’da medarı iftihar saygınlığı, efsaneye kucak açmasının nişanesidir diyebiliriz. İşte bu aşkın peşinde koşan âşıklar, ozanlar, şairler eserlerinde, sazlarının tellerinde gönüllere taht kuran efsaneyi terennüm ederken, asırların içerisinden günümüze taşımışlardır. Atiye de uzanacağı aşikârdır.
Efsane kahramanlarının örnek hayatları, zaman değirmeninde tozmamış, belleklerde kazılı kalmışlar. Ferhat ile Şirin sadece aşk ve sevgide anılmamış, yiğitlikte, azimde, sözüne sadık olmada anlatılmış. Her güçlüğün aşılmasında Ferhat, her sevgide Şirin yad edilmiş! Böylesine yürekleri kaplayan efsaneye, sahip çıkmak başka ülkelerin de hevesinde yer bulmasına karşın, bu toprakların insanı olması, efsaneyi kalplerde yüceltmiştir. Bu değerlerle Ferhat ile Şirin aşkı, diğer efsanelerin yanında pırlanta görünümündedir. Kitapta yer alan eserler, gönülden gönüle akıp gitmektedir.
(Tanıtım Bülteninden)
