Okumak, içi bal dolu bir kavanoza benzer. Ancak kavanozun üzerinde üç parmak kalınlığında sirke var. Ben kavanozu sana verip içindekini ye, diyorum. Sen de kavanozun içinde ne olduğunu soruyorsun. Bal olduğunu söylüyorum. Kavanozun kapağını açıyorsun ve kaşığı daldırıp ağzına götürdüğünde yüzünü ekşitiyorsun. Neden? Bal beklerken sirke çıktı. Diyorum ki, devam et, birkaç kaşık sirke acı gelebilir ama kavanoz bal dolu. Üç beş kaşık sirkeyi yedikten sonra kaşığın ucu bala dokunacak. Tabi sen balın tadını aldıktan sonra istesen de kaşığı elinden bırakamayacaksın.