Ona göre savaşta zaferin kazanılması ve ordunun hep güçlü olarak kalması, askeri selama bağlıydı hep.
Bir onbaşı yobazlığıyla: «Asker dediğin, üst'ünü bütün ruhuyla selamlamalıdır» diyordu.
Basit bir erden yarbaya kadar, gelip geçen bütün askerleri gözetliyordu.
«Meraba!» demek ister gibi, kasketlerinin güneşliğine şöyle bir dokunmakla yetinen zavallı piyadelerin vay haline!
Sayfa 318 - Amaç Yayınları, 1987 - Çeviren: Semih TiryakioğluKitabı okudu