Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.26
Aslında Öyle Değil Reviews
You can find Aslında Öyle Değil reviews, Aslında Öyle Değil book reviews, Aslında Öyle Değil ratings on 1000Kitap.Score
9.2Out of 10
10/10
“Yanlış kişiler neden bizi bulur? Bir bakıma doğru soru bu değil. Çünkü aslında doğru kişiler bizi bulur. Yanlış gördüğümüz kişiler, kendimizi daha derinden keşfetmemiz için gelip bizi bulur.”
Toksik bir ilişkide yaşanılanları her şeyiyle ele alan bir kitap. Aşama aşama Ayça ve Mehmet üzerinden olaylar anlatılıp üzerinden değerlendirmeler yapılıyor.
Kendime notlar kısmında bilimsel tarzda toksik ilişkinin var oluşunu anlatıyor. Tabi yanında toksik ilişkiden kurtulmak isteyip kurtulamama durumları ve en sonunda kurtuluş zaferi..Bu zaferin de zorlu yolları..
Okurken bir sayfanın tüm satırlarını çizdiğim yerler bile oldu… Farklı bakış açılarından düşünebilmemi sağlattıran ve bolca kendimi sorgulattıran bir kitap.
Aynı zamanda geçmişteki yaşadıklarımıza ışık tutup bugünümüzü aydınlatacak şekilde ilhamlar veriliyor.Gerçekten çok emek verilerek yazılmış.
İyi ki okumuşum dedirten ve bana çokça katkıları olan bir kitap oldu benim için.
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Herkese selam,
Kişisel gelişim türünde kaleme alınan kitap, aslında karakterlerle bir olay örgüsü oluşturulup görünmeyeni görünür kılmak üzere, yüzeyden bakınca günlük ve basit görünen ama işin aslında insanı derinden hırpalayan gerçek olaylardan derlenmiş bir hikayeyle karşınızdayım. Zengin bir kitap okurken daha iyi anlayacaksınız.
Yazarımız; "Bu kitabı okurken özellikle şunu yapmaya çalış: Kendini ilişkilerde mağdur olarak görüyorsan kitapta sadece mağdurun söylemlerini dikkate alarak kısıtlama," diye tavsiye vererek başlıyor.
Olay örgüsündeki karakterlere gelecek olursam, baş karakterimiz Ayça'nın hayatına giren insanlarla olan serüveni var. Bu serüven aktarılırken Ön yargı, ayrılık, fedakarlık, kendiyle savaş, toksik ilişkiler, manipülasyon ve deneyimler gibi birçok konudan bahsediliyor. Ayrılan bir çiftin arada kalmasına müsaade etmedikleri kızlarını yıpratmadan büyütme mücadelesini de okuyorsunuz.
Hukuk okumuş ancak mesleğini yapmak yerine yazar olarak daha mutlu olduğunu düşünen ve bu yolda ilerleyen Ayça'nın, Mehmet ile birlikteliklerinde onu neler bekliyordur?
Psikolojik şiddetin en az fiziksel kadar acıttığını, aslında duyduklarımızın içinde duymazdan geldiklerimizin ya da duymak istediklerimizin de olduğunu gördüm. Ayça'yı okurken kendimi okuduğum kısımlarda oldu. Her defasında haklı iken haksız konuma düşmek... Güçlü iki karakterle sizi baş başa bırakıyorum. Ve ben de Ayça gibi affetmeyi seçiyorum.
Muhakkak okunmalı dediğim ve sayfalarca anlatabileceğim kitapların liste başında yerini aldı bile. Sizinle ve kitabınızla tanıştığım için çok mutluyum.
Sen, senin bildiğin gibi bir insansın. Başkası seninle ilgili yorum yaptığında kendini onun söylediği gibi biri olmak ya da olmamak zorundaymış gibi hissetme. Kendin hakkında ne düşünüyorsan sen O'sun. Bunun için kendini suçlu hissetme, en önemlisi de kendini hiçbir zaman suçlama. "Sen, seni anlayana mucizesin" sözü boşuna değil.
ASLINDA ÖYLE DEĞİL..
Şimdi şu zamana kadar okuduğunuz tüm kişisel gelişim kitaplarını unutun...
Bu öyle bir kitap ki ; hem kurgu var, hem de bölüm sonunda anlatıcının kendi hislerini bize aktardığı ' KENDİME NOT' kısmı var..
Yaşadığı olaylardan çıkardığı dersleri, duygularını bizlere 'KENDİME NOT' kısmında bahsediyor..
Kitabı çok kısa bir sürede bitirdim aktı gitti resmen, çoğu yerde yazarla sohbet eder gibi hissettim kendimi..
Kitabın konusu, Aşk Sandığın, Gerçekte Zehirse..
Ayça, ekonomik olarak güçlü bir ailede yetişmiş, hukukçu, aynı zamanda yazarlık da yapıyor, eşinden ayrılmış ve bir kızı var...
Mehmet ise eşinden ayrı yaşayan henüz boşanamamış , son derece kendine güvenen, işinde çok başarılı bir kalp damar cerrahıdır.
Çıktıkları bir televizyon programında tanışırlar ve çok geçmeden aralarında bir ilişki başlar.
Her şey başta o kadar güzeldir ki.. Zamanla Mehmet'in tutarsız davranışlarını, saçma sapan kıskançlıklarını Ayça göremez, yakın çevresinin uyarılarına rağmen görmez, görmek istemez... Yaşadığı o kadar duygusal şiddete rağmen her defasında kendini Mehmet'in yanında bulur..
Yazar bize bu kurgu üzerinden inanılmaz dersler veriyor. Hele o 'KENDİME NOT' kısmı o kadar güzeldi ki anlatamam
Herkesin mutlaka kendinden bir şeyler bulacağı, dersler çıkaracağı muhteşem bir kitap...
Ayça güçlü bir ailede yetişmiştir. Ancak yaşadığı ilişkiler onun bazı duygularını bastırmasına neden olmuştur. Normal Dr avukat olan Ayça şimdiler de yazarlık yapar. Eşinden boşanmış ve Ela adında da bir kızı vardır. Çıktığı bir televizyon programın da Mehmetle tanışır. İlişkileri başlarda çok güzel ilerler. Ancak zamanla Mehmet'in davranışları değişir ve Ayça bazı şeyleri sorgulamaya başlar. Yaşadıklarına rağmen Mehmet'ten bir türlü kopmayan Ayça toksik bir ilişkide kaybolmaya başlar.
Kurgunun içerisinde kişisel gelişim bilgileri de yer edinerek devam ediyor kitap. Karakterler üzerinden ilişkilerde yaşanan toksit durumların çözümüne dair bilgiler ediniyoruz. Karşımızda ki insana taviz verdikçe bizi nasıl kullandığını alanımızın nasıl daraldığını farkediyoruz. Yaşadığımız duygunun bağlılık mı? Aşk mı? Yoksa bir eksikliği gidermek için yanımızda olmasını istediğimiz bir duygu mu olduğunu çözümlüyoruz. Farkındalık yaratarak ilişkilerin arkasında ki gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor kitap. Sağlam ve sağlıklı bir ilişki nasıl olmalı bizlere gösteren yazar kitabın "kendime not" kısmında da bu değerlendirmeleri yaparak bizlere ışık tutuyor. Tavsiye ederim.
Aslında Öyle Değil / Aylin Algun
Toksik ilişkiler üzerine okuduğum en etkili metinlerden biriydi. İlişki derken eş, arkadaş, iş veya aile ilişkisi... Her şey olabilir.
Zayıf bir anımıza denk gelen birini kahraman gibi kucakladığımız zamanlar olmuştur. Bizim hikayemizde de Ayça böyle savunmasız bir anında karşısına çıkan Mehmet’e aşık olur ya da öyle zanneder. Çünkü bizim gibi Ayça da tercihlerini kimi zaman sorgulamadan kabullenişe gider, öyle olsun ister, çok önemli değildir o an tercihimizi bilinciniz mi istiyor yoksa bilinçaltımız mı?
Okurken üzerine çok düşündüğüm bir dolu altı çizili satırım oldu. Kendi iç dünyamla hararetli sohbetler de yaptık.
Hayatımızdaki toksik ilişkileri bir mercek altına alıp farkındalığımıza katkı sağlayacak şifa niyetine okuduğum bir kitaptı. Aslında öyle değil deriz çoğu zaman ama aslında hep öyledir bence
Bu güzel eser gelişiyle bile çok büyük bir heyecan yaratmıştı ki etkisi uzun süre silinmeyecek.
@inkilapkitabevi ne bu özel buluşma için teşekkür ederim
#alıntılarım
Arkadaş, kalbinin melodisini bilendir ve onu unuttuğunda sana tekrar hatırlatan kişidir.
Zehirleyici partneri kaybetmemek için kendini kaybetmeyi seçmek, insana çok daha derin bir sızı verir.
Evet, hayat ilginç… hayatın kendine göre bilmediğimiz bir matematiği var.
@inkilapkitabevi @aylinalgun
#aslındaöyledeğil #inkılapkitabevi
yle değil
Bugün ki kitabımız, bizlere etkileyici bir okuma sunuyor.
Toksik bir ilişkinin perde arkasına mercek tutuyor. Gerçek hayat hikayelerinden demlenerek, biz okuyuculara sunulan bu kurguyu okuyup ta etkisinde kalmamak pek mümkün olmuyor açıkçası. Hayatımızın her alanında bizi etkisi altına alan toksik ilişkilerin,kendimizde bıraktığı etkilerinden kurtulma çizgisi olarak Aslında öyle değil,dip notuyla beyni arınması gereken sonuçlara yöneltiyor...
Romanımızın baş karakteri Ayça ve aniden aşık olduğu Mehmet. Ayça için bu ilişki başlarda ona mutluluk veren tek şeymiş gibi gelsede,bu içinde olduğu aşk yağmuru , yaşayacağı pisikolojik,duygusal çalkantılar onu hiç ummadığı bir duruma getirir.
Ayça 'ya eşlik ettiğimiz bu yolda aslında yazarımız biz okuyucularına çokça mesaj vermek istemiş. Kendimizden, belkide unutmaya çalışılan ilişkilerden ve yaşanılanlardan çok daha farklı dersler çıkarılmasına destek sunuyor.
Birde kitabımızın okuma akışında "Kendime Not" bölümleri faydalı çıkarımlar elde etmenizi sağlıyor. Belki gelecekteki iliskiler ne olur bilinmez, ama gecmistekileri çözümleyip , geleceği yaşamak daha etkili olabilir, ne dersiniz?
Bence farkındalık yaratacak bir roman, araştırmalar ve eğitimler ile çok emek biriktiren değerli kitabımız;
Sağlıksız ilişkilerin perde arkasını anlatan, "Aslında Öyle Değil", seveceğiniz bir yol arkadaşınız olacaktır...
#aslındaöyledeğil
Herkese merhabalar.
Bugün sizlere bir kişisel gelişim romanı ile geldim
Bu tarz artık benim en sevdiğim tarz oldu.
Bir porsiyon baklava düşünün. Onun adının baklava olarak biliyorsunuz. Ama içinde ne olduğunu ve sonrasında nasıl bir tat bırakacağını bilmiyorsunuz.
Ne kadar tatlı ve şerbetli olursa olsun içerisine ceviz, fıstık
Aslında Öyle Değil
·
Not rated
Herkesin kendine göre idealleri var, olmalı da… Ama bazen bu ideallerden ya da hayallerimizden, hatta kendimizden ödün veririz belki de hiç farkında ol(a)madan.
Tıpkı Ayça gibi…
.
Aşk kapıyı çalmaya geldi mi, sağlam karakteri olan Ayça’nın dâhi ayaklarını yerden kesip kanatlandırarak beyaz bulutlara uçuruverir.
.
Âşık oluyor Ayça Mehmet’e…
İlişkinin girdabına sürüklenirken kapanmış gözleri, psikolojik şiddetin zincirini hissetmesiyle aralanıyor.
.
Tükenmişliğine yenik düşmemek adına verilen mücadelede neler yaşanıyor dersiniz?
.
Kurguyla harmanlanmış #kişiselgelişim tadındaki metin, okurunu “Kendime Not” kısmı ile de sürüklemeyi başarmakla beraber, düşündürüp sorgulatıyor aynı zamanda.
.
Şiddetin sadece fizikseli olmaz. Duygusal baskı, kişinin kendini kapana kısılmış hissetmesine sebep olur, tüm eziyetler gibi can acıtır, yorar, birliktelikleri yıpratır.
.
Sağlam ve güçlü ilişkiler nasıl olmalı? Taviz tek yönlü olduğunda beraberlik hangi boyuta evrilir? Karşılıklı fedakârlık ne ifade eder?
.
Çok soru, çok düşünce, çok farkındalık ve sorgulama kitabın içinde.
.
Unutmayalım; terapötik etkiyi sağlamak adına her müstahzarın alınması gereken uygun dozları vardır. Azı da çoğu da zarardır.
Her ânın kıymetini bilmeye devam etmek dileğiyle…
.
“Düşünsene, şu gezegendeki vaktinin sınırlı olduğunu ve bu sınırın yakın bir zaman olabileceği “ihtimalini” gerçekten kabul edebilseydin geçirdiğin her güne yaptığın yatırımın nasıl farklılaşırdı? Gerçekten, gerçek sevgiyi doya doya yaşayamadan, onurlu bir insan olarak bu gezegende etiketlerinin yanında “insani” izler bırakmadan göçüp gitmek ister miydin?”