Astroloji: Hurafe mi Öze Açılan Kapı mı?
OshoSözler ve Alıntılar
Doğduğun zaman yıldızların o anda oluşturduğu melodi zihnine en taze , en bilgisiz ve en hassas olduğu anda yani doğum anında yazılır. Yaşamın boyunca bu sana sağlık veya hastalık getirecektir. Doğum anında gerçekleşmiş olan orijinal melodiyle uyumlu bir şekilde yaşarsan sağlıklı olursun. Bu temel müzikal armoniyle olan uyumun kesintiye uğradığı zaman da hasta olursun.
Sayfa 15 - ganj yayıncılık
ne zaman öleceğini soruyorsun -sanki asıl önemli olan ölüm olayının kendisiymiş gibi. ne kadar yaşayacağını soruyorsun - sanki yaşamak tek başına yeterliymiş gibi.
Sayfa 96
Prof Brown; hiçbir şekilde astrolojiye inanmayan bir adamdı. Oldukça şüpheciydi ve önceki yazılarında da astrolojiyle fena halde dalga geçmişti. Bu şüpheciliğine karşın bu alanda bazı araştırmalara başladı. ünlü generallerin, doktorların ve diğer profesyonel kimselerin doğum haritalarını topladı. Ama bu onu zor durumda bıraktı çünkü belli meslek grubuna ait olan kimselerin aynı gezegenin, aynı takımyıldızının etkisi altında doğmuş olduğunu görmüştü. Örneğin mars etkisi tüm generallerin hayatında son derece güçlüyken akademisyenlerin hayatında ise hiç yoktu. Brown yaklaşık 50.000 kadar ordu mensubunu içeren araştırmaları, mars gezegeninin bu insanların hayatını güçlü bir şekilde etkilemekte olduğunu ortaya çıkardı. Genelde bu kişiler doğduğu sırada mars yükselmekteydi. Onların doğum anları Mars’ın yükselmeye başladığı ana denk geliyordu. Bunun tam tersine, ne kadar pasifistin hayat incelendiyse, asla hiç birinin doğum anının Mars’ın yükselmesine denk gelmediği görüldü. Bu durum yalnızca birkaç kişi için geçerli olsaydı bir rastlantı olarak kabul edilebilirdi ama binlerce vaka bir rastlantı sonucu ortaya çıkmış olamazdı. Matematikçiler belli bir takımyıldızı etkisinde doğarken, şairler asla o takımyıldızının etkisinde dünyaya gelememektedir. Arada sırada meydana gelen durum rastlantı sonucu oluşabilir ama bu kadar sık meydana geliyorsa rastlantısal değildir. Daha çok araştırma yapıldıkça bir bireyin yeteneklerinin doğum anıyla bağlantılı olduğu ortaya çıkmaya başlıyor.
Sayfa 30 - ganj yayıneviKitabı okudu
Bilim adamları son on yılda yeni bir tez ortaya atmaya başladı: Her organizma kozmik etkileri hisseden içsel bir mekanizmaya sahiptir. Büyük olasılıkla insanda buna sahip olduğu halde zihne dayalı yaşamaktan bu duyuya dair farkındalığını yitirmiştir. İnsanoğlu dünya’da sözde zekası yüzünden bir zamanlar sahip olduğu yetileri getirmiş olan tek
Sayfa 39 - ganj yayıneviKitabı okudu
Ağaç nasıl olacaksa, bunun bilgisi tohumda saklı olmalı. Bu bizim için görünmezdir. Tohumu kırıp parçalarını ayırsak da bunu göremeyiz. Ama oralarda bir yerlerde olmalı yoksa Mango tohumundan başka bir meyvenin ağacı çıkardı. Bu küçücük tohumun içinde ne yapması gerektiğine dair tüm bilgiler saklı olmalı. Tüm bunlar bir Mango doğumun içinde saklı olabiliyorsa, sen ana rahminde iken tohumunun içinde hiçbir şey barındırmamış olabilir misin? Artık bilim adamları insanın bu evrede iken içinde her şeyi barındırıyor olduğunu kabul ediyorlar. Çünkü bunlar olmaksızın nasıl büyüyebiliriz? insan için böyle bir programlanmayı önceden barındırıyor olmalı. Yoksa nasıl olupta bazı kemikler birbirine eklenip elleri, bazlarıda ayakları oluşturabilir? bir tarafımız görmeye, diğeri de duymaya başlayabilir? tüm bunlar nasıl olup da gerçekleşebilir.
Bugün olmasa bile yarın, insanın tohumuna bir göz atabilecek duruma geldiğimizde bu pek şaşırtıcı olmayacak. Bu yönde ilk adımlar atılmış durumda. Doğum haritaları ve burçlar yalnızca bu konulara yönelik araştırmalardan ibaret.
Sayfa 59 - ganj yayıneviKitabı okudu
Pisagor’a göre her yıldız, her gezegen ve her uydu uzayda dolaşırken, hareket esnasında benzersiz bir titreşim yayıyordu. Yıldızların her hareketi bir titreşim yaydığı gibi, her yıldızın kendine özgü, bireysel bir hareket etme biçimi mevcuttu. Tüm yıldızların toplam hareketi onun evrenin uyumu adını verdiği müzikal bir armoni oluşturuyordu. Doğduğun zaman yıldızların o anda oluşturduğu melodi zihnine en taze, en bilgisiz ve en hassas olduğunda yani doğum anında yazılır. Yaşamın boyunca bu sana sağlık ve hastalık getirecektir. Doğum anında da gerçekleşmiş olan orijinal melodi ile uyumlu bir şekilde yaşarsan sağlıklı olursun. Bu temel müzikal armoni ile olan uyumun kesintiye uğradığı zamanda hasta olursun.
Bu anlamda parcelsus çok önemli işlere imza atmıştır. O hiçbir hastaya o kişinin Kundalinisini, yani astrolojik doğum haritasını görmeksizin ilaç yazmazdı. Ve ilginçtir ki bir kez yıldız haritasını inceledikten sonra - başka doktorların kafasını karıştırmış- tedavi edilmesi mümkün olmayan hastaları iyileştirirdi. O “ kişinin doğduğu anda yıldızların pozisyonunu bilmeden, onu içsel ahenginin notalarını bilmem de olanaksızdır. Ve içsel ahenginin düzenini bilmeden senin, onun sağlığına kavuşmasını sağlayabilirim? ” derdi.
Sayfa 16 - ganj yayıneviKitabı okudu
Gelecekteki anlar da şu anı belirler. Gelecekteki anlar olmasaydı şu an da olmazdı. Şu an ancak gelecekteki anların desteğiyle oluşabilir. Ellerimiz geleceğin omuzlarına yaslıdır; ayaklarımız ise geçmişin omuzlarına basmaktadır. Kişi kendini bu içsel geçmiş-gelecek birliğinde bulduğu anda astrolojiyi de anlayabilecek duruma gelmiş demektir. O zaman astroloji dine, tinselliğe dönüşür. Elzem olmayan şeylerle bağlantılı kaldığı takdirde ise, yol kenarındaki falcılara ait bir konudan ibaret olur ve değerini yitirir. En yüce bilim bile cahillerin elinde toza dönüşür.
Sayfa 100 - ganj yayıneviKitabı okudu