Asya Mektupları

Niyazi Berkes

Asya Mektupları Quotes

You can find Asya Mektupları quotes, Asya Mektupları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
- «Peki böyle bir vakitte ve niçin Kur'an okunuyor?» O zaman bana «bir yaşıma daha girdim» dedirtecek kadar acayip bir şey anlattılar. Ailenin (veya ailelerin) en büyüğü olan adam, öldükten sonra kıyamet günü gelinceye kadar ruhuna Kur'an okunmasını vasiyet etmiş. Bunun için yetecek kadar serveti vakfetmiş. Onun için her gün sabahtan akşama kadar durmadan Kur'an okunuyor. Meğer benim kulağıma gelen ses bu okunan Kur'an sesi imiş. Kur'an okunan yeri görmek istediğim için beni Kur'an odasına götürdüler. Bu oda, penceresi bir yanı açık dikdörtgen biçimi binaların ortasındaki meydana nazır. Kur'an okuyan adam bu pencerenin içinde okuyor, böylece hepsi Kur'an sesini duyuyorlar. Odada 12 tane hasır var. Her hafız pencerede okuyor bir saat. Onun sırası bitince başka bir hafız alıyor; sırası biten hafız gidip hasırının üstüne uzanıyor. Yemek zamanlarında uşaklar tabla getiriyorlar; boş olan hafızlar, Kur'an okunadursun, yemeklerini yiyorlar. Yan gülmekten, yarı hayretten çatlayacağım. Sanki Amerikan «mass production» usulü ile Kur'an okuma. Bilmem hiç bir Müslümanın aklına böyle bir şey geldi mi? Acaba adam hayatında böyle seri halinde günah mı işlemişti ki ahirete gidinceye kadar mezarında Kur'anın sayesinde kendini cennete hazırlamayı düşünmüş?
Sayfa 160 - Çağdaş Yayınları
Sömestr tatili dolayısıyla Hindistan'ın güney dibine kadar yapılan bir seyahatten dönüyorum. Ama arada Agra, Luknow gibi şehirlere de daha önce gidip geldim. Çünkü burada bayramdan, tatilden ·bol şey yok. Bir defa din tatilleri: Hindu bayramları, Müslüman bayramları, bunların Sünni olanları, Şii olanları. Bizde bir gün ya da bir gecelik olan kandili Şiiler bir haftaya çıkarmışlar. Sonra devlet bayramları. Uluslararası bayramlar; yılbaşı tatilleri. Öyle ki, tatil olan günleri değil de tatilsiz günleri bellemek daha kolay.
Sayfa 95 - Çağdaş Yayınları
Reklam
İnsan emeğinden bol ve ucuz şey yok.
Sayfa 139 - Çağdaş Yayınları
(…) fakirlik aşırı derecede. Bu, kuzeydeki köylülerin bunlardan daha varlıklı olması demek değil. Fark, birinin yoksulluğun bilincine varmasında; ötekinin yoksulluğu bönlük, kapalılık, gelenekçilik ve din düşkünlüğünün uyuşukluğu içinde görmemesinde!
Sayfa 145 - Çağdaş Yayınları
Konferans yerine girince şaşırdım. Ön sıralarda oğlanlar oturuyorlardı. Arka sıralarda peçeli, bir kısmı da çadır içindeki kız öğrenciler.. Bana merak oldu. Bunlar ne diye gelmişlerdi? Söyleyeceklerimin ne manası olacaktı bu çadır altındaki kızlara? Ben bunları düşünürken, kürsüde beraber oturduğumuz bölüm başkanı ayağa kalktı. Sözde beni takdim edecekti. Uzun bir nutka başladı. Sanki oradakiler onu dinlemeye gitmişlerdi. Türkler İslamlığı Avrupa'ya yayacaklardı. Ta Viyana kapılarına kadar dayanmışlardı. Avrupa'yı İslamın kılıcı ile titretmişlerdi. «But the Turks finally failed» («Fakat Türkler sonunda muvaffak olamadılar.» Bu «they failed» sözcüğü en çok kullanılan sözlerden). Neden Türkler «failed»? Onu da izah etti. Çünkü İslamı yaymayı ihmal ettiler. Hakimiyetleri altına aldıkları kavimleri kılıç kuvvetiyle Müslüman etmediler.
Sayfa 13 - Çağdaş Yayınları
Şeytanla mücadele edecek doçent aranıyor ilanı geldi aklıma ..
Bu din «allame»lerinin asıl rolünün ne olduğunu yavaş yavaş anlıyorum: İslami Devlet totalitaryanizmin din terörcülüğü. Bunların sürdürdüğü terör sayesindedir ki, üniversitede konuştuğum hocalar o kadar zırva konuşuyorlar. Öyle konuşmayanların vay haline! Yoksa, bu hocalar arasında akıllı, bilgili kişiler var. Belki de çok. Ama açıkça fikir özgürlüğü yok. Üstelik, İslami Devlet ideolojisi üzerine bir tartışma olduğu zaman öyle bir yarış başlıyor ki sorma. Bu ideolojiyi kim en çok (boş) lafla, kim en çok demagoji ile, kim en çok Batı medeniyetine, Hıristiyanlığa, Yahudiliğe, laikliğe, komünizme söverse en çok o meşhur olur.
Sayfa 29 - Çağdaş Yayınları 1. Baskı 1976Kitabı okudu
Reklam
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.