Atatürk ve Devrimcilik

Bülent Ecevit

Quotes

See All
Kadın hakları alanında yapılan devrim de bir üstyapı devrimi sayılır. Fakat ilkin bu devrim yapılmadan, altyapı devrimciliğine geçmek çok güçtü. Çünkü, kadınlar özgürleşmeden, Türkiye'de gerçek bir özgürlük ortamı gelişemezdi ve Türk halkının tüm gücü harekete geçirilemezdi.
Sayfa 65 - tekin yayıneviKitabı okudu
Siz Camileri.....
Bir kamyoncu olarak onun da sıkıntısının aslında bozuk düzenden geldiğini anlattım. Montajcılığın kamyoncuları nasıl ezdiğini rakamlarla belirttim. Ne deseler benim de vereceğim bir cevap vardı. Güç durumda kaldılar. En sonunda arkadan bir sakallı ihtiyar: -Ama, dedi, İkinci Dünya Harbi sırasında siz camileri samanlık yapmıştınız. Ben, orman sorunundan, kamyoncuların sıkıntılarından söz ediyordum. Onların durumundan örnekler vererek anlatmaya çalışıyordum. Dinleyicilerin çoğu da dediklerimi onaylayarak dinliyordu. İşte o zaman, çıkarcıların tek silahı din oluyordu
Sayfa 73
Reklam
Dil Devrimi
Dil devrimi ile, Atatürk, kulaklarımızı karanlık sözlerden, kafalarımızı kalıplaşmış düşünce ve deyişlerden kurtarmıştır. Konuşmamızı, yazışmamızı, bir mutlakiyet ve saltanat rejimi geleneklerinin yığdığı, körü körüne bağlılık ve kulluk ifadelerinden ayıklamıştır. Yabancı kelimeleri dilden temizleme çığırını açarak, duyduğumuz ve kullandığımız sözcüklerle kafalarımız arasında yabancılığa, anlaşmazlığa son vermiş; bizi, anlamlarını bildiğimiz, köklerini, kuruluşunu bildiğimiz, içini dışını görebildiğimiz sözcüklerle düşünüp yazma, konuşup anlaşma olanağına kavuşturmuştur. Dil düşüncenin aracıdır. Dilimize egemen olmadan düşüncemize egemen olamazdık. Düşüncemize egemen olmadan da özgür düşünemezdik. Dil devrimi ile, Atatürk, düşünce ve anlatım özgürlüğünün bir temel koşulunu daha yerine getirmiştir
Sayfa 55 - tekin yayıneviKitabı okudu
Türk tarihinin en ileri demokrasisini, Atatürk, Kurtuluş Savaşı içinde başlatmıştı. Kendi iradesini, Türkiye Büyük Millet Meclisinde beliren millet iradesine bağlamıştı. O Millet Meclisi, Ankara'da, düşman kuvvetlerinin top sesleri altında toplanmakta, Başkumandan Mustafa Kemal'i bile, kıyasıya eleştirip denetliyebilmekte idi .Zafer bu kadar demokratik bir rejim içinde kazanılmıştı. Türk halkı, tarihin hiç bir devresinde kölelikten geçmemiş, onurlu bir halktı. Atatürk, böylesine onurlu bir halkın, ancak kendi kaderine hakim olduğu zaman güçlü ve verimli olabileceğini; böyle bir halkın içinde kapalı kalmış enerjinin, ancak, özgürlük düzeninde harekete geçebileceğini anlamıştı
Sayfa 57 - tekin yayıneviKitabı okudu
Kaldı ki, Türkiye'nin muhtaç bulunduğu altyapı devrimlerine girişebilmek için, esasen, bir üstyapı devrimciliği aşamasından geçmek gerekliydi. Üstyapı devrimleri, gerçek devrimin, altyapı devrimciliğinin kaçınılmaz hazırlıkları niteliğindeki ön-devrimlerdi.
Sayfa 63 - tekin yayıneviKitabı okudu
Demokrasinin bir özelliğini kabul etmek,içlere sindirmek gerekir:Gerçek demokrasinin özgürlük ortamında,ilerici akımlar kadar gerici akımlar da daha serbestçe ve daha taşkınca yüzeye çıkar.
Reklam
Laiklik kimseyi kendi düşünce ve inançların­dan ayrılmağa asla zorlamaksızın, başkalarının düşünce ve inançlarına saygılı olmağa, başka dü­şünce ve inançtaki kimselerle de ulusun iyiliği, devletin esenliği için el ele çalışmağa bizi alıştırmıştır. Bir başka deyişle laiklik, demokrasinin temel gereği olan toleransı, eski geleneklerimiz arasında bulunmakla beraber sonradan yitirilen toleransı, Türk toplumuna yeniden yerleştirmeğe başlamış­tır.
Sayfa 53 - tekin yayıneviKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.