Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak Sözleri ve Alıntıları
Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak kitap alıntılarını, Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atatürk'ü bir evliya mertebesine yükselterek dokunulmaz hale getirenlerle kendi çıkarları doğrultusunda Atatürkçülükler yaratanlar, Atatürkçü düşüncenin özüne karşı olmakta birleşmektedirler..
Atatürk'ü bir evliya mertebesine yükselterek dokunulmaz hale getirenlerle kendi çıkarları doğrultusunda Atatürkçülükler yaratanlar, Atatürkçü düşüncenin özüne karşı olmakta birleşmektedirler..
Eğer devamlı sulh isteniyorsa insan kitlelerinin vaziyetlerini iyileştirecek beynelmilel tedbirler alınmalıdır. İnsanlığın heyet-i umumiyesinin refahı açlık ve tazyikin yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir...
1935 yılında kendisiyle konuşan Amerikalı gazeteci Gladis Baker'ın "Niye diktatör diye çağırılmaktan hoşlanmıyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtlamıştı: *Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar. Evet bu doğrudur. Benim arzu edip de yapamayacağım hiçbir şey yoktur. Çünkü ben zoraki ve insafsızca hareket etmeyi bilmem. Bence diktatör, diğerlerinin iradesine râmedendir. Ben kalpleri kırarak değil, kalpleri kazanarak hükmetmek isterim..".
Atatürk'ü bir evliya mertebesine yükselterek dokunulmaz hale getirenlerle kendi çıkarları doğrultusunda Atatürkçülükler yaratanlar, Atatürkçü düşüncenin özüne karşı olmakta birleşmektedirler.
Bize milliyetperver derler. Fakat biz öyle milliyetperverleriz ki, bizimle teşriki mesai eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların bütün milliyetlerinin icabatını tanırız.Bizim milliyetperverliğimiz herhalde hodbinane ve mağrurane bir milliyetperverlik değildir.
Her vasıtadan evvel büyük Türk milletine onun bütün emeklerini kısır yapan çorak yol haricinde kolay bir okuma yazma anahtarı vermek lazımdır. Büyük Türk milleti cehaletten az emekle kısa yoldan ancak kendi güzel ve asil diline uyan böyle bir vasıta ile sıyrılabilir.
Üçüncü Adam'da Şevket Süreyya Aydemir;"Atatürk bir doktrin adamı değildi Çünkü Atatürk önceden sistemleştirilmiş ve tartışılabilse dahi fikir ve hareket prensipleri belli, sınırlı bir fikir sistemine kendini bağlamadı. Zaten fikri hazırlığı, nazari formasyonu da buna göre değildi.."
Atatürk'ün 1921-1938 döneminde çesitli vesilelerle ortaya koyduğu ulusal eğitim üzerindeki görüslerinden
Atatürkçü ulusal eğitim siyasetinin temel ilkelerini aydınlığa çıkarmak mümkündür. Bu ilkeleri söyle
saptayabiliriz:
c Yabancı fikirlerden, Doğu'dan ve Batı'dan gelecek etkilerden arınmıs bir ulusal eğitim programı,
c Yurt çocuklarının,
Atatürk'ün milliyetçilik anlayısı ''kültür milliyetçiliği'' olarak nitelendirileblir. Baslıca özellikleri, ''mistik'' değil
''realist'', ''doğmatik'' değil ''rasyonalist'' olusu ve ''irredentisme''e yer vermeyisidir. Öte yandan, Atatürk
öğretisinin temel tası olan laiklikle bütünlesme halinde bulunduğu için de, yaygın milliyetçilik anlayısına aykırı
olarak ''din'' faktörü Atatürk milliyetçiliğinin dısında bırakılmıstır. Ayrıca, ''ırk'' faktörü de bu milliyetçilik
anlayısının dısında kalmıstır. ''Hiçbir delil-i mantıkiye istinat etmeyen birtakım ananelerin, akidelerin
muhafazasında ısrar eden milletlerin terakkisi çok güç olur; belki de hiç olmaz.'' (Ekim 1922) diyen
Atatürk'ün milliyetçilik anlayısı, ''geçmis''e değil ''çağdas'' olana ve ''gelecek''e dönük bir milliyetçilik
anlayısıdır. '