Atatürk'ün Sofrası

Oğuz Akay

Most Liked Atatürk'ün Sofrası Quotes

You can find Most Liked Atatürk'ün Sofrası quotes, most liked Atatürk'ün Sofrası book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
ONDA BÜYÜK BİR ÖĞRENME AÇLIĞI VARDI
Biliyor musunuz, Atatürk'e Selanik'te Jean Jacques Rousseau'yu ben sevdirdim. Akşamlar Beyazkule'de bir meyhaneye çıkardı. Çoğu zaman yanında arkadaşları olur, fakat bir akşam yalnızdı. Ben de yalnızdım. Masa komşuluğundan başlayarak dostluğa kadar işi ilerlettik. Sık sık buluşmaya başladık. Ben o zamanlar Jean Jacques Rousseau'yu üzerinde çalışıyordum. Bu çalışımalarımla ilgilendi. Mustafa Kemal'de büyük bir öğrenme açlığı vardır. Fikirlerin üstüne tutkuyla atılır. Bu yüzden, benim anlattıklarımla yetinmedi, kendisine yaptığım çevirileri ve bazı kitapları verdim. Dikkatle okudu. Bunları günlerce, haftalarca benimle tartıştı. Kısa bir süre içinde, çok iyi anlamıştı Rousseau'yu... Bana inanınız ki, son yıllarda yazıp bugün bastırmayı düşündüğüm kitapta, onun bu konuşmalar sırasında yaptığı yorumlardan pek çok şey vardır. Ali Ulvi Elöve İsmet Bozdağ, "Atatürk'ün Fikir Kaynakları", Milliyet Gazetesi, Yıl 25, Sayı 9709, 11 Kasını 1974, s. 5. Dipnot: Ali Ulvi Elöve, Türk şair, öğretmen, çevirmen ve dilci. Türk edebiyatındaki ilk çocuk şairlerindendir. Çocuk edebiyatı, edebiyat tarihi ve Türkçenin tarihi, grameri üzerine araştırmaları vardır. Dağ Başını Duman Almış sözleriyle başlayan Gençlik Marşı'nın sözlerinin yazarıdır.
ŞAM GECELERİ Paşa, bir münasebetini getirerek şöyle bir vaka naklettiler: Kendileri Şam'da genç bir kurmay iken hemen hemen her gece geç vakitlere kadar gezer, eğlenirler, fakat, zamanında vazifeleri başında bulunurlarmış. Mustafa Kemal'i çekemeyenlerden birisi Müşire (Mareşal'e) şikayet etmiş. Bir gün, Müşir kendisine bu ihbarı yapan zatı da yanına alarak tam iş saatinin başladığı sırada Mustafa Kemal'in çalıştığı odaya gelmiş. Mustafa Kemal, biraz evvel vazifesine gelmiş ve işine bütün dikkat ve itina ile başlamış ve pek mühim bir askeri harekatın planlarını hazırlamakla meşgulmüş. Müşir yanındaki zata dönerek: - Keşke zatıaliniz de böyle çalışıp muvaffakıyet gösterseniz de, değil geceler hatta bazı günler gündüzleri bile size eğlenmeye izin versem, demişler. Burhanettin Ökte ''Atatürk'ten Hatıralar", Türk Musiki Dergisi., Cilt.· 1, Sayı: 7, 1 Mayıs 1 948, s. 8, 1 5.
Reklam
İçkisiz sofralar: Ciddi işler konuşulduğu zaman Atatürk'ün yanında kahveden başka bir şey içilmezdi. Hele alkol asla bulundurmazdı. Dr. Tevfik Rüştü ARAS
Bugüne kadar yer yüzünde sayısız sofralar kurulup dağılmıştır; bugünden sonra da kurulup dağılacak bir hayli sofralar vardır. Biz bunların içinde, edebiyat tarihine mal olmuş Cemşid’in sofrasıyla felsefe tarihine geçmiş Eflatun’un sofrasını biliyoruz. Öteki sofralardan, onlarda ne yenilip içildiğinden haberimiz yok. Ancak hepsinin üstünde bir
Niçin sofra? Bir an için gözlerinizin önüne bir konferans salonunu getiriniz. Konuşmacılar vardır. Dinleyiciler vardır. Orada bir kalıpçılık ve bir resmiyet de vardır. Böyle bir yerde herkesin tartışmalara rahatça katılabilmeleri elbette ki mümkün değildir. Oysa bir sofranın etrafında yerken, içerken insanların cesaretleri artıp dilleri de
Atatürk, büyük işler hazırlarken asla alkole iltifat etmezdi. Nitekim Erzurum'da iken biz içerdik. Teklif ettiğimizde kabul etmez, yalnız kahve içerdi. Herhangi bir meseleye karar vermeden önce herkesin ayrı ayrı fikrini dinlerdi. Küfürü sevmezdi, çok sinirlendiği zaman da inadı ile ünlü hayvanın adını söylemekle iktifa ederdi (yetinirdi). Korkunç derecede bir irade kuvveti vardı, içkiyi irade zaafından değil, düpedüz sarhoş olmak için içerdi. Süreyya Yiğit "Atatürk, Otuz Beş Senelik Arkadaşımdı", Cumhuriyet Gazetesi, 27'rıci Yıl, Sayı: 943 10 Kasını 1950, s. 6.
Reklam
45 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.