Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ateş Ağacı

Samiha Ayverdi

Ateş Ağacı Gönderileri

Ateş Ağacı kitaplarını, Ateş Ağacı sözleri ve alıntılarını, Ateş Ağacı yazarlarını, Ateş Ağacı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
- Madam, Cemil Bey çok iyi bir süvâridir?; siz de mükemmel bir binici olduğunuzu az evvel ispat ettiniz. Yarış yapsanız ne iyi olur, diyordu. Genç kadının yüzü hafifçe bulutlandı: - Yavrum, benlik tahrik eden şeref ve zevklerden hoşlanmam, dedi. Yürüdük; çocuk, belki de mânâsını ebediyen anlayamayacağı bu cevapla şaşkın arkamızdan bakıyordu. -Bana en ağır gelen duygu, senden daha üstünüm, demektir. Rekorla, iddia ile yükselişi küçüklük bulurum Cemil Bey.. Meşhur bir ressam, birgün bana: Hakikî büyükler meşhur olmaya yeltenmeden meşhur olanlardır, demişti. Bence de, hayâtın seçkin ve zirveleşmiş simâları, söhret iddiası gütmeden, cemiyetin seçimiyle meşhur olan kimselerdir.
Sayfa 125
- İzzet Efendi, yanlış fikir de, doğru fikir de bilinmelidir; hiçbir şey yoktur ki ondan faydalanılmasın. Bilmek, kabul etmek demek değildir. Aksine, uzun ve dolaşık yolu bilmem, kestirme yolu ihtiyar etmeme sebep olur.
Sayfa 71
Reklam
Elimin, kendi bıraktığı kitaba uzandığını görünce, durgunluğunu îzah eden cümleyi saklayamadı: Zahmet etme, zahmet etme Cemil Bey.. Bu da onlardan, diyerek sözüne devam etti: - Şimdiye kadar binlerce kitap okudum, fakat hemen hepsi de insanların ruhları gibi hasta ve sakat.. Bütün teselliyi, bütün şifâyı, niçin onlarda arıyoruz? Arı iğnesini çiçeğin bağrına saplar ve bir anda balını alıp çekilir. Biz bütün varlığımızla bu tozlu rafların içine gömülüyoruz da sanki ne buluyoruz? Hiç. Hep birbirine ters düşen sözler, hep birbirinin zıddı olan fikirler. İzzet Efendi, kendisini dinlediğimi gördükçe mütemâdiyen söylüyor ve üflendikçe şişen bir balon gibi gitgide gergin, sıkışık bir manzara arz ediyordu. Onun bu derece vurucu ve sert tutumuna tesadüf etmemiştim. Fakat acaba İzzet Efendi kitaplardan ne arıyor, ne umuyordu ki, bulamadıkça hiddetten köpürüyordu? O insan ki, bilgisinin dört başını mâmur¹ etmemiştir; şu halde zavallılıktan kurtulmamış olan bir zavallının sözleri, bize iç selâmeti aşılayabilir mi idi?
Sayfa 68 - 1 Her bakımdan mükemmel, kusursuz.
İlim, madde çemberini aşıp vicdâniyet hudûduna sıçramadıkça esâretten başka bir şey değildir. Bir insanın, derûnî varlığı ile âşinâlık kurması, vicdânî hayâtın rehberliğini elde etmiş olmak böylece de, gerçeklerle biliş tutmak demektir.
Sayfa 58
Bir beygir, bir kuş, hayvanken, olacak zelzeleyi evvelinden hissediyor da, bir insanın henüz açığa çıkmamış kararları vukūundan evvel sezmesi neden yadırganıyor? O, hilkatin hârikulâde nüktesidir.
Sayfa 56
Biz, çoğumuz, ağacından ham koparılmış bir elma, bir portakal gibiyiz. Şekli karar bulmuş, fakat içine tam lezzet gelmemiş bir elma, bir portakal. Halbuki elimizde tutup evirip çevirdiğimiz bu portakal ve elmadan asıl maksut olan, lezzet değil midir? O lezzet ki elle tutulmaz, gözle görülmez. İşte insandaki hakîkî mânâ da, portakaldaki çeşni gibi çok, pek çok gizli. Fakat onu elde etmek, onu bulmak lazım.
Sayfa 43
Reklam
Bence şekil ve sanat, mânâyı ziynetleyen bir kaptır. Mânâ, şekil perdesi altında gizli olduğu için göz, iç kıymetini görmüyor da, dış tezahürlerini görüyor. Rûhu görmeyip, cesedi gördüğümüz gibi.
Sayfa 42
Ben, etiyle yaşayan bir kadınla değil, içiyle yaşayan bir kadınla evlenebilirdim. Fakat bu yüksek kadın tipi, bizim muhîtimize sokulamıyor, onu arayıp ele geçirmek için de ben vakit bulamıyordum. Daha doğrusu içimde, evlenmeye baskın gelen îzâhı müşkül zevkler, annemin kemâli dünyasına doğru kanat açan mukāvemet edilmez istekler uyanmıştı.
Sayfa 32
Biz insanlar, her şeyi bildiğimizi zan ve iddia ettiğimiz için hiçbir şey bilemiyorduk. Amcamın mensup olduğu aydınlar sınıfı: İki doktorası olan adamın başka bilgilere ne ihtiyacı olur? diyordu. Ben ise: Hayır, asıl icâzet, sen bu kâğıtla istediğin mevkie çıkabilirsin... diye verilen diploma değil, sen bu arınmış gönülle ulu kişilerden oldun... diye rûha verilen mânevi fetvâdır diyordum. Fakat bu fetvâyı verecek olan ağız, kendisine karşı bilgiçlik gösterenler için dilsizdir.
Sayfa 23
En beğendiklerimden..
"Sevmek demek, kendinin yarısını aramak demektir." Sevmek ve tamamlanmak... Bu ne doğru söz.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.