"Yaşamla ölüm arasındaydı onun dansı. Kavalyeliğe beni
seçmiş. Bilemezdim. Yirmi dört yaşındaydım.
Büyüleyiciydi. Her şeyiyle.
Yüzünü görmediğim kızkardeşleri yanındaydı hep: Paris'in
Kaldırım Serçesi Edith Piaf, Hollywood'un dünyaya
savurduğu Sarışın Bomba Marilyn Monroe... Bazen birine,
bazen ötekine benziyordu. Hiçbirinin farkında değildim o
zamanlar.
O, ışığı ve ateşiyle geldi."
Turkish Delight, Dance of Fire sıfatlarıyla anılan Nejla
Ateş, Türkiye'nin ilk büyük dans sanatçısı. Ortadoğu,
Avrupa, Amerika sahnelerinde kasırgalar estirip 17 yıl
aradan sonra dönüyor İstanbul'a. Yer Kazablanka
Gazinosu. Üniversiteli genç akrobat Özer Baysaling'le
aralarında ilk kıvılcım o sahnede çakıyor.
Edith Piaf, Marilyn Monroe, Orson Welles, Louis
Armstrong, Zeki Müren, Safiye Ayla, Hamiyet Yüceses,
Tanju Okan, Erol Büyükburç... gibi portreler eşliğinde
gizli-yasak aşk...
"Büyük yıldız"lıktan gecekonduya düşüş. Hayata tutunma
çabaları, ihanetler, acılarla yoğrulan fırtınalı bir
yaşam; tutkuyla örülü sonsuz bir Ateş Dansı...
Aleksandre Dumas klasiği Kamelyalı Kadın'dan Türkan
Şoray'ın başrolünü oynadığı Vesikalı Yarim filmine,
bütün "imkansız aşk" hikayelerini aşan, "Bir Kadın-Bir
Hayat" gerçeği! O tutkulu, dramatik dansa eşlik eden
Özer Baysaling, Kasablanka Gazinosu'nda başlayan ve
hayatını değiştiren dansı adım adım, gün be gün bizlerle
paylaşıyor. Belgeler, fotoğraflar eşliğinde.
