Atlas - Sayı 341 (Eylül 2021)

Atlas Dergisi

Atlas - Sayı 341 (Eylül 2021) Sözleri ve Alıntıları

Atlas - Sayı 341 (Eylül 2021) sözleri ve alıntılarını, Atlas - Sayı 341 (Eylül 2021) kitap alıntılarını, Atlas - Sayı 341 (Eylül 2021) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
DÖNÜŞ YOK MU? Geri döndürülemez hasarlar, hayatımıza daha fazla sıcak hava dalgası, daha şiddetli yağış, kuraklık, tropik kasırga ve sel olarak yansıyacak. Kar örtüsü azalır ve deniz seviyesi yükselirken, bu yıkıcı döngüye getirilen tek çözüm, atmosferde sera etkisi yaratarak Dünya’yı ısıtan başlıca faktör olan karbondioksit salımını durdurmak, ayrıca metan gibi diğer sera gazlarını ve hava kirleticileri sınırlamak. Zira 2019 yılında atmosferdeki karbondioksit oranı en az 2 milyon yıldır görülmemiş seviyeye ulaştı. Atmosferde bu yoğunlukta metan ve azot protoksit oranı ise en az 800 bin yıldır görülmemişti. Eğer bir mucize gerçekleşir de bu gazları atmosferden uzak tutabilirsek, rapora göre küresel sıcaklıklar 20-30 yıl içinde sabitlenebilir. Ancak bu gazların emisyonunda “çok hızlı” ve “büyük çaplı” düşüş sağlanamazsa, 20 yıl içinde 1.5 derecelik küresel sıcaklık artışı kaçınılmaz.
TÜRKİYE TROPİKLEŞİYOR Akdeniz Havzası, dolayısıyla ülkemiz, tüm dünyada iklim değişikliğini en yakından hissedecek sıcak bölgeler arasında. Sebebini şöyle açıklıyor Prof. Dr. Türkeş: “Çünkü Türkiye tropikleşiyor. Bu bazılarına büyük bir laf gibi gelebilir, ama biz zaten subtropikal kuşaktayız. Küresel ısınma ile iklim kuşakları kuzeye doğru kayıyor. Tarımsal, hidrolojik, ekolojik ve fizyolojik kuraklıkların çok daha ciddi boyutlara ulaşabildiği bir büyük iklim kuşağı bize yaklaşıyor.” Tropikal iklim kuşağının güneyimize gelip dayanması, çok daha sıcak ve kurak bir Türkiye demek. Tabii iklim kuşaklarındaki bu radikal hareketler ile kara ekosistemleri ve tür dağılımının, ayrıca karasal karbon döngüsü ve gıda üretim sistemlerinin ciddi ölçüde etkilenmesi kaçınılmaz. İki derece ve üzerinde bir küresel ısınma halinde, 2050 itibarıyla Akdeniz’de ekstrem sıcaklıklarda, kuraklık ve çoraklıkta, deniz seviyesinde artış; yağış, kar örtüsü, toprak nemi ve rüzgârda ise düşüş bekleniyor. Tüm bunlar Akdeniz’i orman yangınları için daha da ideal hale getirecek.
Reklam
İklim bir bir ölüm kalım meselesi haline geldi. Herkesin politik ve uzun soluklu mücadele içinde olması gerekiyor.
Otlayan hayvanlar, ot ve çalıları azaltma özellikleri nedeniyle yangınların şiddetlenmesini engelliyor.
Beklenenin aksine, yangından sonraki ilk yıl bitki tür zenginliğinin çok yüksek olduğunu biliyoruz.
En çok yangın nerede çıktı?* Muğla (321) İzmir (276) Antalya (230) En fazla alan nerelerde yandı?* İzmir (1496 hektar) Kahramanmaraş (1389 hektar) Antalya (862 hektar) * Son 10 yıl ortalaması.
Reklam