Auschwitz'den Artakalanlar:Tanık ve Arşiv

Giorgio Agamben

Auschwitz'den Artakalanlar:Tanık ve Arşiv Sözleri ve Alıntıları

Auschwitz'den Artakalanlar:Tanık ve Arşiv sözleri ve alıntılarını, Auschwitz'den Artakalanlar:Tanık ve Arşiv kitap alıntılarını, Auschwitz'den Artakalanlar:Tanık ve Arşiv en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizim utancımız da bu yüzdendir; kampları bilmeyenlerin, yine de nasıl olduğunu bilmeden, stadyumlardaki her maçta, her televizyon yayınında, gündelik hayatın normalliği içinde kendini tekrarlayan bu maçın seyircisi olanların utancı. Bu maçı anlamayı ve durdurmayı başaramazsak asla umut olmayacaktır.
Sayfa 26 - pdf
Biz hayatta kalanlar sadece çok küçük bir azınlık değil, ama anormal bir azınlığız da: yalanlar söyleyip kıvırtarak ya da becerileri veya talihleri sayesinde dibe vurmamış olanlarız. Dibe vuranlar, *Gorgo’yu görenler, yaşadıklarını anlatmak üzere geri dönmediler ya da taş kesildiler; bunlar Müslümanlar, su altında kalmış olanlar, tam tanıklar, tanıklıkları genel bir önem taşıyacak olanlardır. Onlar kural, biz ise kuralın istisnalarıyızdır..
Sayfa 33 - pdf
Reklam
... aşık her şey olabilir ama “asil” olamaz, tıpkı kişinin asaletini koruyarak aşık olmasının olanaksız olması gibi.
Sayfa 68 - bağımsız kitaplar, pdf
“Asıl” tanıklar, “tam tanıklar”, tanıklık etmeyen ve edemeyenlerdir. Onlar “dibe vurmuş” olanlardır: Müslümanlar, boğulanlardır. Hayatta kalanlar onların yerine, vekâleten, sözde tanık olarak konuşuyorlar; eksik bir tanıklığa tanıklık ediyorlar. Burada vekâletten söz etmenin de bir anlamı olamaz: Boğulanların söyleyecek bir şeyi yoktur; verecekleri bir ders veya aktarabilecekleri bir anıları yoktur. Onların “hikâyeleri”, “yüzleri”, hatta “düşünceleri” bile yoktur.
Sayfa 34 - pdf
"utanılası olan mahremiyetimizdir.."
Çıplaklık, Varlığımızın bütünüyle açıklığı, nihai yalınlığı (mahremiyeti) olduğunda utanılacak bir şey olur. Bedenim izin çıplaklığı, tine karşıt maddi bir şeyin çıplaklığı değil, ama hiç kimsenin farkına bile varamadığı, bütünüyle ve her şeyiyle, en yabani ifadesiyle tüm Varlığımızın çıplaklığıdır. Şehir Işıkları filminde Charlie Chaplin’in yuttuğu düdük, Varlığının yabani (acımasız) mevcudiyetinin skandalını tüm açıklığıyla ortaya serer; efsanevi Şarlo kisvesinin güçbela gizlediği bir mevcudiyetin farklı göstergelerini kişinin çırılçıplak bırakmasını mümkün kılan bir kayıt cihazı gibidir bu düdük... Utanılası olan mahremiyetimizdir; yani, kendimize görünüşümüzdür. Varoluşum uzun hiçliğini değil ama bütünselliğini açığa vurur... Utancın açığa çıkardığı şey, kendisini keşfeden Varlıktır.
Sayfa 106 - bağımsız kitaplar, pdf
Reklam
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.