Sözler ve Alıntılar
“Gitmek, ulaşmak istediğim yerler vardı. Çok net anımsayamadığım, çok gerilerde, derinlerde kalmış bir yerler…”
Sayfa 112Kitabı okudu
Büyük Birader...
"Bütün kapsüller kilitlendikten sonra, her zaman olduğu gibi kapsüllerin tavanındaki ekranlardan merkezi yayın başladı. Etkileyici görseller eşliğinde, Yasa Koyucu yüksek sesle tane tane konuşuyordu.
"Bireyin hiçbir önemi yoktur.
Bedenleriniz, siz Yasa Koyucu'nun kullandığı araçlardan biridir.
Bireyin görevi sistem tarafından verilen emirleri yerine getirmektir.
Itaat mutlaktır, şarttır ve itaat edilmesi gereken tek otorite Yasa Koyucudur."
Sayfa 65
"Içimdeki göze, kendime düşman oluyorum. Beş duyum yok oluyor, uçsuz bucaksız boşluğun ortasında nefes alamıyorum, bir elimde suç, bir elimde ceza duruyorum. Zamanı geri saramamanın yüzleşme haliyle öylece kalakalıyorum. Yüreğimdeki yük canımı acıtıyor, taşıyamayacağım kadar ağırlaşıyor, bir kurt gibi içimi kemiriyor ıstırap. Nereye gittiğimi bilmeden nefes nefese deliler gibi koşuyorum."
Sayfa 46
"Hiçbir hareketimi kaçırmayan Tanrı sanki, acımasız bir yargıç, keskin bakışlarıyla avını titizlikle izleyen bir kuş, yirmi dört saat gözaltındayım. Her niyetimi, her davranışımı biliyor, oluş anında hatta olmadan önce. Bana baktığını anlamam için karşı karşıya gelmemiz gerekmiyor. Baktığını omuzlarımın ağırlaşmasından anlıyorum. Dikkatim dağılıyor, elim ayağıma dolaşıyor, tutuluyorum. Uyuyamıyor, her sabah bir öncekinden daha yorgun kalkıyorum yataktan. Kaçmak, kurtulmak istiyorum bu işkenceden. Ne yapsam işe yaramıyor. Yeryüzü, anahtarı onda olan koca bir hapishane, görünmemek için ağaç altlarına, ev diplerine siniyor, caddelerden koşarak geçiyorum..."
Sayfa 45
Tanrı tatile çıkabilir...
"99, 98, 97....... 9, 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1, 0
Kürenin üzerindeki kara parçaları yeniden sarı renge büründüğünde, "Yeryüzündeki tüm insanlar yok edildi!" yazısı yanıp sönmeye başladı.
Başkanın gözlerinde garip kıvılcımlar çakıyordu, yüzünde şeytani bir gülümseme, ellerini açtı, iki kolunu havaya kaldırdı, güçten başı dönüyordu.
"Tüm insanlar yok edildi! Tanrı tatile çıkabilir! Şimdi sıra bende."
Sayfa 85
"YDO'ları yetiştirirken kullandıkları, şerbet diye tabir ettikleri sıvıların artıklarını, daha bir sürü kimyasalları arıtmadan, hiçbir işleme tâbi tutmadan olduğu gibi doğaya bırakıyorlar ve biz bunların sonuçlarını asla tahmin edemiyoruz."
Sayfa 37
Bir avuç kömür üçün ölmediler!..
"Beş yaşam odası maliyeti holding bünyesinde satılan bir daire fiyatı etmiyor, hele seyyar tuvaletler, gaz maskeleri maliyeti konuşulmayacak kadar önemsiz."
Sayfa 29