Aydede 1949 - 3

Refik Halid Karay

Quotes

See All
Garplılık züppesi ona derler ki sevdiği puf böreğini yer veya tarhana çorbasını içerken bunların Frenkçe bir adı olup da söyliyemediğine ve Frenkçe adı olmıyan bir yemeği sevdiğine pek üzülür.
Sayfa 396Kitabı okudu
Bütçe komisyonu sadece eski arkadaşlarının bugün ne vazifede bulunduklarını araştırsa başka hiçbir tahkika lüzum kalmadan ilgası lâzım fuzulî memuriyetler kendiliğinden anlaşılır. Himaye edilemez hale gelenleri kendi akıbetlerine veya şahsî teşebbüslerine bırakmak daha iyidir. Zaten böyle küçük himayelerle onların ne minnettarlığı kazanılır, ne alâkaları devam ettirilir. Daima eski parlak günlerin hasretini çekerler ve sinsi birer muhalif kesilirler.
Reklam
Lastik ve çimento, yeni medeniyetin özü kauçuk ve betondur; bunlara benzin ve aleminyomu da ekleyiniz XX. asır kuruldu demektir. Artık elinize ne alırsanız, hangi âlete bakarsanız bir yerinde, muhakkak bir parçacık olsun kauçuk bulursunuz. En akla gelmez şeyler kauçuktandır: Yapma dış damakları, süngerler, diş fırçaları, hattâ bealit adı altından kap kaçak, elektrik levazımı, neler de neler! Yine hangi tarafa göz atsanız betonla karşılaşırsınız, betondan gemilere kadar. Şu noktayı da unutmayınız: Benzin dahi bulunsa şayet kauçukla beton icat edilmeseydi insanlık âlemi İkinci Cihan Harbi diye amansız bir felaketle karşılaşmaz, karşılaşsa da bu derece zarar görmezdi. Betonsuz istihkam kauçuksuz uçak olamazdı. Kauçuk, eski Yunan Nasreddin hocası Ezob'un anlattığı dil gibidir, ne faydasına ne zararına had çizilebilir.
Sayfa 442Kitabı okudu
Bir milletin ekmeğine bak, terakkisini anla.
Sayfa 454Kitabı okudu
Fikrimizce iş takibine gelenleri perişan hale sokan şehir asıl Ankara'dır. Asıl Ankara'nın geniş teşkilâtlı bir şikâyet ve evrak takibi bürosuna ihtiyacı vardır. Orası devlet dairelerinin merkezidir ve memlekette çok şiddetli bir merkeziyet usulü hüküm sürdüğünden azıcık pürüzlü yahut re'sen karara muhtaç muameleler hep oraya sevk olunup orada toplanmaktadır. Ayrıca Şurayı Devlet ve Temyiz mahkemesi de Ankara'dadır. Binaenaleyh başkentimiz her bakımdan, eski tâbirle "merci-i-âm ve has" bir evrak ve muamele takibi şehridir. Ne oldu sizin iş?” diye birine sordunuz mu cevabı çok defa şu oluyor: "Evrak Ankara'ya gönderildi. Ben de yarın gidiyorum. Takip etmezsem altı ayda çıkmaz." Bu sebepledir ki Ankara'ya yurdun dört köşesinden uzanan trenler evrak ve iş takibine koşan adamlarla doludur. Şehrin otelleri akraba ve ahbap evleri, her tarafta aynı vaziyette. "Yarın gel", "öbür gün uğrayıveriniz" gibi cevaplar yüzünden Ankara'da aylar geçiren vatandaşlar biliyoruz. Merkeziyet sistemi ve kırtasiyecilik... Eğer bunlar yoluna sokulsa, Ankara şehri ve trenleri en aşağı yarı misli ferahlar. Fakat büyük işler ve inkılâplar yapamıyacağımız artık gün gibi aşikâr oldu.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.