Hume'a göre akıl, hiçbir zaman kendisini insanın tutku alanında ifade eden irade eylemini sağlamaz. Ne de o, seçme ve eylemde her zaman hakim güçler olan tutkulara üstün gelebilir. Bu yüzden Hume'un ahlak felsefesi, tutkuların akla üstün geldiğini içerir. O, "Tutkuların kölesi olması gerekir ve hiçbir zaman onlara hizmet etmekten ve boyun eğmekten başka bir görev ileri süremez."