Bizdeki bu acı da, bizdeki bu bitmek bilmeyen umut da bir kiracıdır gönlümüzde. Yeni günlere doğan güneşteki günaydınlara hasret, dizelerimde aydınlanır karanlıklar; aydınlığa gebe akıllarda. Ben edebiyatın hür sesi; yazmanın ve anlatmanın bir şeyleri değiştirebileceğini ve yeni zihinler, yeni gönüller üzerine mühendislikler oluşturabileceğini düşünen, karanlıktan aydınlığa doğan akıl. Hürriyet kokan sokaklarımda, satır satır hasret kaldığım dünlerdeki telaşlarıma ve yarınlara olan inancımdaki acıdan beslenen bir edebiyata tutunmuş son umudun görkeminde. Yine ben geldim. Peki, neden? Çünkü aydınlık karanlığı yensin diye...