Bir Fetih ve Aşk Öyküsü

Aydos Prensesi İle Rahmancık

Aliye Akan

Aydos Prensesi İle Rahmancık Hakkında

Aydos Prensesi İle Rahmancık konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
2
Okunma
Beğeni
176
Görüntülenme

Hakkında

Yazar:
Aliye Akan
Aliye Akan
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 4 dk.Sayfa Sayısı: 214Basım Tarihi: 2017Yayınevi: Sultanbeyli Belediyesi Yayınları
ISBN: 9789758081912Ülke: TürkiyeDil: Türkçe
Reklam

Yazar Hakkında

Aliye Akan
Aliye AkanYazar · 2 kitap
İstanbul'da dünyaya geldi. Edebiyat dünyasında Aliye Akan imzasını kullanan yazarın asıl adı Feyza Rümeysa Altındal'dır. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve TV Bölümünden mezun oldu. Aliye Akan, İstanbul-Üsküdar'da yaşamakta ve yazı çalışmalarını burada sürdürmektedir. Edebiyat dünyasına 2000'li yıllardaki etkinliği ile adım atan Aliye Akan, 2003 yılından itibaren Birnokta Edebiyat dergisinde yayımlanan hikâyeleri ile adını duyurmuştur. Akan, hikâyeyi yaratılanı yeniden inşa etmek olarak görür ve şöyle tanımlar: "Her edebî eser başlı başına bir dil işçiliğidir. Dil, çok şeye hükmeder ve çok şeyi değiştirir. Kısaca Usta Nuri Pakdil’den alıntıyla şöyle cevap vereyim: 'Tüm çemberleri, edebiyat kıracaktır sonunda; bağımlılığın çemberlerini...' ‘Şey’lerin yazılabilirliği ile ‘şey’lerin hikâyesi biraz farklı bence. Yani eğer gördüğünüz ya da hissettiğiniz o şey içinizde bir yere değiyorsa, gelip ‘beni anlat’ diyorsa kendi hikâyesiyle geliyor demektir. Bir şeyi anlatmak, adlandırmaktır, hikâye etmek ise anlamlandırmaktır. Ben anlamlandırmayı seçiyorum, bildik anlamlandırmaların sınırları dışına çıkıyorum." (Sebilci 2011) Yazar, bu anlayışla kurguladığı hikâyelerinde şiirsel dili ve imge yoğunluğu dikkat çekmektedir. Akan'ın hikâyeleri kaynağını gündelik, sıradan hayatın içerisinden alır fakat sıradışı bir anlatımla okurun karşısına çıkar. Hikâyelerinin konusunu aşk ve hesaplaşmalar üzerine kuran yazar, gündelik hayatın sıradanlığı içerisinde kendine bir kale kurmak isteyen insanların mahremiyetine el sürmeden, anlatısını başkalaştırmadan, duru ve yalın bir anlatımla sunmuştur. Merkezinde "insan"ların bulunduğu hikâyelerde adı olmayan şahıslar varlıkla yokluk arasında salınmakta, varlığı ve varlığın gizemini sorgulamaktadırlar. Bulduk, Aliye Akan hikâyesinde 'öykü’nün anlatıya kayan tarafının ağır bastığına dikkat çekmiş ve onu şu cümlelerle değerlendirmiştir: "Anlatıda önemli olansa kanaatimce duru ve akıcı olmaktır. Bu iki vasfı da Sümbülün Saçları Kısa ve Birimiz Ölene Kadar adlı hikâye kitaplarında bulmak mümkün. Bir de ara metinler var ki, dua metinleri gibi kitaplara girmiş ve öyküler arası geçişlerde ayrı bir hava estiriyor. Hayallerin, kırılmaların, sancıların, acıların, gidenlerin ardından bakmaların… belki de tek kelimeyle; hüznün en duru anlatımını yakalamış genç bir hikâyeci Aliye Akan." (Bulduk 2011) "Ben yazdıklarıma öykü değil hikâye demeyi tercih ediyorum." diyen Akan, bu türdeki istikrarını korumuş bir yazardır. Yazarlık serüveninde çocukların dünyasını da ihmal etmemiş, 2019'da İbrahim’in Kuşları, Yusuf’un Sarı Gömleği, Kim Korkar Dişçiden ve Musa’nın Yaprakları gibi çocuk hikâyeleri yayımlamıştır.