Ayet Ve Hadislerle Peygamberimiz

Kolektif

Ayet Ve Hadislerle Peygamberimiz Quotes

You can find Ayet Ve Hadislerle Peygamberimiz quotes, Ayet Ve Hadislerle Peygamberimiz book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Cabir (r.a.) şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (s.a.s.) yanıma geldi, devem de hastalanmıştı. Onu dürttü. Deve sıçrayıverdi. Bundan sonra artık Peygamber'in sözünü işiteyim diye dizginini kasıyor, fakat onu durduramıyordum. Nihayet Rasulullah (s.a.s.) bana yetişti ve: "Onu bana sat!" dedi. Ben de deveyi ona beş ukiyyeye (kirk dirheme) sattım. Ama: "Medine'ye kadar sırtı benim olmak şartıyla!" dedim. "Medine'ye kadar sırtı senin olsun!" buyurdu. Medine'ye geldiğinde deveyi ona getirdim. Bana bir ukiyye fazla verdi. Sonra deveyi bana hibe etti. " Hadis-i şerifin bize söyledikleri: a) Hadis, hastalanmış deveye Peygamber (s.a.s.)'in dürtmesiyle önüne geçilemeyecek derecede hızlanmasını temin eden bir mucizeden bahsetmektedir. b) Satışa arz etmeyen bir kimsenin malına satış teklifinde bulunulabilinir. c) Böyle bir alış verişin caiz olup olmadığı konusunda ihtilaf edilmiştir: Akit câiz, fakat şart bâtil, dolayısıyla akit fàsittir. Bineğin satılma akdi, gidilecek mesafe yakın olmak şartıyla câizdir. Böyle bir şartın akde dâhil olmayıp önce yapılması muhtemeldir ki akde zarar vermez. Akitte dâhil olursa akit o zaman fasit olur.
Sayfa 157Kitabı okudu
"Haydi, akşama girerken (akşam ve yatsı), sabaha ererken Allah'ı tenzih (ve tesbih) edin (namaz kılın), göklerde ve yerde hamd O'nundur. Gündüzün sonunda (ikindi vaktinde de), öğle vaktine vardığınız vakitte de (Allah'ı tenzih ve tesbih edin, namaz kilin)!" (Rum, 17/18)
Reklam
"Sünnetin kitab'a ihtiyacı olduğundan çok, kitab'ın sünnete (anlaşılması açısından) ihtiyacı vardır.
Kur'an'ı Kerim'in Hz. Peygamber'in devamlı mucizesi olması:
Kur'ân-ı Kerîm hem lafız hem de mana olarak mucizedir. Mucize, karşısındaki insanı aciz bırakan demektir. Karşı çıkan insanlar Kur'ân-ı Kerim'in bir mislini/benzerini getirmekten âciz kalmışlardır. Tarih boyunca Kur'ân-ı Kerîm bütün insanlara meydan okumuştur. İşte âyetler: "De ki: Andolsun, bu Kur'ân'ın bir
"Hristiyanların Meryem Oğlu (isa)'yı batıl ve aşırı surette övdükleri gibi sakın sizler de beni övgüde aşırı gitmeyiniz. Ancak ve ancak ben O'nun kuluyum. İşte bundan dolayı bana Allah'ın kulu ve Rasûlü deyiniz." (Buhârî, Enbiyâ 50)
Helâl ve Haram etme özelliğine sahip kılınması:
Rasulullah (s.a.s.), hevâsının yönlendirmesiyle değil vahiyle emredip vahiyle yasaklıyordu. Kur'ân olarak konuştuklanı zaten vahiydi. Kendi hevâsından Kur'ân-ı Kerim'e bir şey katmiyor, hevâsından kaynaklanarak Kur'ân-ı Kerim'den bir şey de çıkarmıyordu. Kendisinden söylediği ve kendisinden yaptığı zaman isabet edemediği de oluyordu. Isabet edemediği durumlar da, olduğu gibi kalmıyor, derhal uyarılıyor ve düzeltiliyordu. Zira O (s.a.s.), daima ilâhî bir kontrol altındaydı. İsabet edememesi ile beşer olduğu ortaya çıkıyor, uyarılıp düzeltilmesiyle de peygamber olduğu ortaya konmuş oluyordu.
Reklam