Ayı kitabını keşke hiç bir spoiler maruz kalmadan okusaydım. Kitabın ortalarından sonra başlayan malum gelişme belki, tokat gibi yüzüme çarpar ve istediği etkiyi benden de alabilirdi. Ama maalesef neyle karşılaşacağımı az çok bilerek okudum. Bir daha arka kapak yazısı okumayacağım, tekrar karar verdim. Kitaba gelirsek, sevsem mi sevmesem mi çok ortada kaldım ben. Yaratılan atmosfer ve izole durumu beğendiğimi söyleyebilirim. Onun dışında rahatsız edici olmak bir kitabı iyi yapmayacağı gibi kötü de yapmaz. Ama okuyucunun sinir sistemine dokunmak istiyorsanız da öykünün olması gerekenden çok daha iyi olması gerektiğini düşünüyorum ki o da bama pek geçmedi maalesef. Çok sevilen Duygu Hanım’ın çevirisini de bazen çok beğenemedm sanki bu sefer. Örnek vermeye inanılmaz üşeniyorum ama içinden çıkılmayan, başı sonu belirsiz cümlelerle karşılaşmak kitabın akıcılığını baltalamış gibi geldi bana.