STEM+A ingilizce; “science” yani bilim, “technology” yani teknoloji, “engineering” yani mühendislik, “mathematics” yani matematik ve “art” yani sanat kavramlarının baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. Dünyada pek çok kavramın özellikle de baskın global dil ile diğer dillere girmesinin altında hep bir “hinlik” arayan biri olarak bu kavramın yayılma amacından bağımsız, çocuklarımızla erken yaşta tanıştırmanın onlara önemli katkı sağlayacağına inandık ve bu kavramları Düşyeri Kitap Serileri’nin içine aldık. Çocuklarımıza bilimin, teknolojinin, mühendisliğin, matematiğin ve olmazsa olmaz sanatıın varlığını ve çıkış noktasını fark ettirmek bu serideki en temel hedefimiz. Elbette olmazsa olmaz eğlenceli bir macera ve öykü eşliğinde. Bu 5 disiplinin evrendeki varlığını ve çocuklarımızın erken dönemde bu disiplinleri algılamasını önemsiyoruz. Okuyan tüm çocuklarımızda merak duygusu uyandırması, sorma ve sorgulama yeteneklerinin pekişmesi dileklerimizle...
Ayşe Şule Bilgiç
Dünyamız hızla değişiyor. Bu değişim bilim ve teknolojideki gelişmeler sayesinde gerçekleşiyor. Bir matematikçinin, bir fizikçinin, bir bilim insanının ortaya koyduğu bir buluş, mühendisler, teknisyenler tarafından kullanılarak somut projelere dönüştürülüyor ve doğrudan ya da dolaylı yoldan hayatımıza giriyor. Kimi zaman da teknolojinin gereksinim duyduğu bir adım için bilim seferber oluyor, boşlukları doldurmaya çalışıyor. Bilim ve teknolojinin karşılıklı etkileşim halinde birbirlerini İlerletmesi, değişimdeki inanılmaz hızı ortaya çıkarıyor. Sanat ise gönüllerimize sesleniyor, hayatımıza güzellikler katıyor. Hiçbir ayrım gözetmeden tüm insanları benzer duygularda buluşturuyor; uzlaşmanın, hoşgörünün kapılarını açıyor. Çocuklarımızı bu kavramlarla buluşturan Düşyeri’ni kutluyorum. Bilimle, teknolojiyle, sanatla iç içe gelişen çocuklarımızın çok daha güzel bir dünya oluşturacaklarına yürekten inanıyorum.
Emrehan Halıcı
“Ayro ormanda ay ışığının altında yürürken gördüğü manzaraya hayranlık duyar. Ertesi gün onu uyandıran kuşların sesiyse içini hoş bir duyguyla doldurur ve doğanın ne kadar eşsiz ve güzel olduğunun bir kez daha farkına varır. Farkına vardığı bir diğer şey de doğanın bir sanat oluşu ve içindeki her bir parçanın estetik oluşuydu. Şimdi sırada annesinin doğum günü vardı. Annesine en güzel doğum gününü hazırlamak isteyen Ayro, sanatın ve estetiğin ne kadar da iç içe ve hayatın içinden olduğunu görecekti.”
